İDARE HUKUKU
İdare hukuku,
idarenin kuruluş ve işleyişine uygulanan kamu hukuku kurallarının bütünüdür.
İdare hukuku,
idarenin hukuku değildir. Çünkü idareye bazı durumlarda özel hukuk kuralları da
uygulanabilir. Örneğin, idare ihtiyacı olan bir binayı bir özel kişiden kira
sözleşmesi ile kiralayabilir. Bu kira sözleşmesi idare hukukuna değil, borçlar
hukukuna tabidir ve uyuşmazlık çıkması halinde adli yargıya gidilir.
İdare hukukunun
uygulama alanını belirlemekte kullanılan temel ölçüt kamu gücü ölçütüdür. Buna
göre, idarenin kamu gücü kullanarak yaptığı işler idare hukukuna tabidir ve bu
işlerden doğan uyuşmazlıklara idari yargıda bakılır.
MERKEZDEN YÖNETİM:
İdarenin topluma
sunacağı hizmetlerin başkent adı verilen devlet merkezinden ve tek elden yürütülmesidir.
Merkezi idarenin
başkentteki yetkililerden oluşan teşkilatına başkent teşkilatı, başkent
dışındaki tüm ülkeye yayılmış teşkilatına ise taşra teşkilatı denilmektedir.
Bununla beraber, merkezi idarenin taşra teşkilatında yer alan görevliler, idari
hizmetlerin görülmesi konusunda kendilerine ait herhangi bir yetkiye sahip
değildirler. Bu görevliler, başkentteki yetkililerce atanırlar; onların emir ve
talimatları doğrultusunda hareket ederler ve de onlara hiyerarşi olarak
adlandırılan bir hukuki bağ ile bağlıdırlar.
Merkezden
Yönetimin Özellikleri :
- Tüm idare hizmetler merkezde
toplanmıştır. Ve hizmetler tek elden yürür
- Bir taşra teşkilatı vardır.
- Tüm kaynaklar merkezde toplanmıştır.
Yetki ve sorumluluk merkeze aittir
Merkezden
Yönetimin Yararları :
- Güçlü bir devlet yönetimi sağlar.
- Hizmetler, daha az harcama ile ve
rasyonel bir biçimde yürütülür.
- Hizmetler, yeknesak bir biçimde
yürütülür.
Merkezden
Yönetimin Sakıncaları :
- Bürokrasi ve kırtasiyeciliğe yol açar.
- Hizmetlerin yöresel gereksinimlere göre
yürütülmesi güçtür.
- Demokratik ilkelere pek uygun değildir.
a) Kamu iktisadi teşebbüsleri
b) Üniversiteler
c) Yüksek öğretim
kurumu
d) Sosyal güvenlik kurumu
e) Kamu kurumu niteliğindeki
meslek kuruluşları
Yetki Genişliği (Tevsii
Mezuniyet) İlkesi
Yetki Genişliği,
Merkezden yönetimin taşrada etkin bir şekilde işleyişini sağlamak için yalnızca
il idaresinde valiye tanınmış karar alabilme ve uygulama yetkisidir. misal; 'eskişehir
ilinde kar yağışı oldukça fazladır.valimiz okulların 2 gün için tatil olmasına
karar vermiştir.ve okullar tatil olmuştur.valimiz bu kararı için ne milli
eğitim genel müdürlüğüne,ne de milli eğitim bakanlığı'na danışıp onay alma
gereği duymuştur.
Soru: Yetki genişliği aşağıdaki taşra
örgütlerinden hangisinde uygulanmaktadır?
a) Sadece il idaresinde
b) Kaymakamlıkta
c) Köylerde
d) Belediyelerde
e) Bucaklarda
a) Sadece il idaresinde
b) Kaymakamlıkta
c) Köylerde
d) Belediyelerde
e) Bucaklarda
YERİNDEN
YÖNETİM (ADEMİ MERKEZİYET) İLKESİ
Merkezden yönetimin tersine, yerinden yönetim (ademi
merkeziyet), topluma sunulacak bazı idari hizmetlerin devlet merkezinden ve tek
elden değil, merkezi idare teşkilatı içinde yer almayan ve merkezi idare
hiyerarşisine dahil olmayan kamu tüzelkişileri tarafından yürütülmesidir.
YERİNDEN YÖNETİMİN SAKINCALARI
Ülke Bütünlüğünün ve Milli Birliğin Sarsılma
Tehlikesi - Partizanca Uygulamalara Yol Açması Hizmetlerin
Yeknesak Bir Biçimde Yürütülmemesi - Mali
Denetimdeki Güçlükler
Soru :
Aşağıdakilerden hangisi yerinden yönetim sisteminin sakıncalarından biri
değildir
A) Ülke bütünlüğünü sarsma
tehlikesi
B) Hizmetlerin yeknesak
yürütülememesi
C) Mali denetimde güçlüklerin ortaya çıkması
C) Mali denetimde güçlüklerin ortaya çıkması
D) Partizanca uygulamalara
yol açması
E) Demokratik ilkelere
uygun olmaması
İDARENİN
BÜTÜNLÜĞÜ
İdarenin gerek
kuruluş ve gerek görevleri yönünden bütünlüğü, hiyerarşi ve idari vesayet
olarak adlandırılan belli başlı iki araç ile gerçekleştirilmektedir..
A. Hiyerarşi
Hiyerarşik
Makamlar
Merkezden yönetim
sisteminde, ülke düzeyinde yürütülmesi gereken her bir idari hizmet, bakanlık
biçimde tertip edilmiş ve merkezde toplanmıştır. Dolayısıyla, merkezi idari teşkilatında hiyerarşik düzenin en üstünde BAKAN yer alır. Ancak bakan en
yüksek hiyerarşik amir olmakla beraber, hiyerarşi yetkisi yalnızca bakan
tarafından kullanılmaz. Bu yetki, hiyerarşi düzeninin her bir kademe ve
basamağında yer alan üst dereceli memurlar tarafından da kullanılır. Yerel
yönetimlerden il özel idaresinden en yüksek hiyerarşik amir vali, belediye
idaresinde başkanı ve köy idaresinde ise muhtardır.
BAKAN – MÜSTEŞAR – GENEL MÜDÜR – DAİRE BAŞKANI
SORU: Merkezi idarede en üst hiyerarşik amir hangisidir
a)
Cumhurbaşkanı b) Bakanlar kurulu c)
Başbakan d) Bakan e) Başbakanlık müsteşarı
HİYERARŞİ GÜCÜNÜN KAPSAMI
Hiyerarşi gücünden kaynaklanan yetkilerin kapsamını şu şekilde
belirtmek mümkündür:
- Astın Memuriyet durumuna ilişkin işlemler yapma; Örneğin, hiyerarşik
amir, astlarına ilişkin atama, sicil verme, yükseltme işlemleri yapma, onlara
disiplin cezaları verme ve onların hizmet yerlerini değiştirme yetkisine
sahiptir.
- Asta emir verme yetkisi; Ast ancak konusu suç teşkil eden bir
emir söz konusu olduğunda, üstün emrini yerine getirmemek imkanına sahiptir. Üst
kanunsuz emirde ısrar eder ve yazı ile yinelerse ast emri yerine getirmek
zorunda suç teşkil ediyorsa yerine
getirmemelidir
- Astın işlemlerini denetleme yetkisi; Hiyerarşik amir, astın
işlemlerini yapmasından sonra bu işlemleri denetleme ve bu denetim sonucuna
göre astın işlemlerini onama ya da onamama, düzeltme, değiştirme, kaldırma,
geri alma (iptal etme), uygulanmalarını erteleme ya da durdurma gibi yetkilere
sahiptir.
- Ast ve Üst asla birbirlerinin yerine geçerek işlem yapamazlar
Soru: İdari işlemler üzerindeki hiyerarşik yetki için yanlış bilgi
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Üst, işlem yapıldıktan sonra denetim yapamaz.
B) Üst, asta emir ve yön verebilir.
C) Üst, astın işlemlerini yerindelik yönünden denetleyebilir.
D) Hiyerarşik denetim sonunda astın işlemlerini iptal edebilir.
E) Üst, astın işlemini geciktirebilir.
A) Üst, işlem yapıldıktan sonra denetim yapamaz.
B) Üst, asta emir ve yön verebilir.
C) Üst, astın işlemlerini yerindelik yönünden denetleyebilir.
D) Hiyerarşik denetim sonunda astın işlemlerini iptal edebilir.
E) Üst, astın işlemini geciktirebilir.
B) İdari
Vesayet
İdari Vesayet, merkezi idare ile yerinden yönetim kuruluşları
arasındaki hukuki bağı, bütünlüğü sağlayan bir hukuki araçtır. Hiyerarşiden farkı idarî vesayet farklı
kamu tüzelkişilikleri arasındaki ilişkidir.
merkezi
idare ile yerinden
yönetim kuruluşları arasında bütünlüğü sağlayan bir araçtır. ayrıca büyükşehir
belediyelerinin ilçe
belediyeleri üzerindeki yetkileri, yök'ün üniversiteler üzerindeki
yetkileri, meslek
kuruluşlarının birliklerin yerel
meslek kuruluşları üzerindeki yetkiler, idari vesayet yetkisi
olarak nitelendirilir.
İDARİ VESAYET ; Ayrı tüzel
kişilik içindeki denetim mekanizmasıdır.
HİYERARŞİ ; Aynı tüzel kişilik içindeki astlık üstlük ilişkisidir.
HİYERARŞİ ; Aynı tüzel kişilik içindeki astlık üstlük ilişkisidir.
bu tanımlardan hareketle önce
tüzel kişi nedir onu bilmek gerekir. Tüzel kişi ; merkezden ayrı varlıklarını
sürdüren ve bütçeleri de ayrı olan kişi ve mal topluluklarıdır .Şimdi
verdiğiniz örneklerde açıklayayım bunu.
Mesela ; İçişleri Bakanlığı ile Sinop Belediye Başkanlığı idari vesayettir. Cünkü İçişleri Bakanlığı merkez bütçesinden yararlanır , Belediyelerin ise kendine has bütçeleri vardır yani bu demek oluyor ki bütçeleri ayrı ve ayrı tüzel kişilikleri var.
Mesela ; Adalet Bakanlığı ile Türkiye Barolar Birliği , Adalet Bakanlığı ve Baroların bütçeleri birdir ve ikiside merkez bütçesinden yararlanır aynı tüzel kişilik içindedir.
Mesela ; İçişleri Bakanlığı ile Sinop Belediye Başkanlığı idari vesayettir. Cünkü İçişleri Bakanlığı merkez bütçesinden yararlanır , Belediyelerin ise kendine has bütçeleri vardır yani bu demek oluyor ki bütçeleri ayrı ve ayrı tüzel kişilikleri var.
Mesela ; Adalet Bakanlığı ile Türkiye Barolar Birliği , Adalet Bakanlığı ve Baroların bütçeleri birdir ve ikiside merkez bütçesinden yararlanır aynı tüzel kişilik içindedir.
SORU: Aşağıdakilerden hangisi arasındaki
ilişki idari vesayete örnek oluşturur.
a) Yök-Üniversiteler b) Valilik-İl idare kurulu
c) İçişleri
bak.-Emniyet g.m. d) İçişleri
bak.-Kaymakamlık
e) Valilik-Kaymakamlık
Soru: Türkiye Barolar Birliği ile Ankara Barosu ya da Büyükşehir
Belediyesi ile ilçe belediyeleri arasındaki hukuki bağ hangisidir?
A) Hiyerarşi B) İdari vesayet C) Yetki genişliği D) Özel yönetim E) Merkez - taşra ilişkisi
A) Hiyerarşi B) İdari vesayet C) Yetki genişliği D) Özel yönetim E) Merkez - taşra ilişkisi
KAMU TÜZELKİŞİLİĞİ
Kamu hukuku tüzel kişileri (kamu tüzel kişileri), kamu hukukuna tabi
olan tüzel kişilerdir. Bu tür tüzel kişiler kamu gücünü temsil ederler. Diğer
kişilerler olan ilişkilerde üstün durumda bulunurlar. Kamu yönetimleri denilen
devlet, iller (İl Özel İdareleri), belediyeler ve köyler, kişi topluluğu
niteliğindeki kamu hukuku tüzel kişileridir. Kamu kurumları, gerek devlet
gerekse vakıf üniversiteleri, hastaneler, TRT, YÖK kamu hukuku tüzel
kişileridirler.
Kamu hukuku tüzel kişilerinin başında Devlet bulunur. Bakanlıkların
Devletten ayrı bir tüzel kişiliği yoktur, fakat devletin organı olarak faaliyet
gösterirler. Bir örnek vermek gerekirse Bakanlıklıkların taraf oldukları
davalar Devletin avukatları (hazine avukatları) tarafından takip edilir.
Kısaca bazı devlet dairelerinin tüzel kişiliği vardır ve bazılarının
yoktur
Anayasada düzenlenen ve kamu tüzel kişiliği olan kuruluşlar
*İl Özel İdaresi *
Belediye İdaresi * Köy İdaresi
* Üniversiteler
* TRT
*Atatürk, Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu * Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları
Kamu tüzel kişiliği kanunla kurulan kurumlar
Milli Piyango
İdaresi Genel Müd
Savunma Sanayi
Müsteşarlığı
Sivil
Havacılık Genel Müd
TODAİE
TSE
TÜBA
TÜBİTAK
Türkiye
Atom Enerjisi Kurumu YÖK
Yüksek Teknoloji
Enstitüsü Ziraat
Bankası
SORU: I.
Anayasa mahkemesi II. Rekabet
kurumu III. Dış işleri bakanlığı
IV. Devlet demir yol g.m V.
Milli güvenlik kurulu
Yukarıda sayılanlardan hangilerinin ayrı bir kamu
tüzel kişiliği bulunmaz
a)
I b)
I ve V c) II ve IV d) I-III-V e) III ve V
İDARİ İŞLEM
İdari işlemler, idari fonksiyonun yerine getirilmesi için yapılan kamu
hukuku işlemleridir.
·
Sağlık hizmeti İDARİ İŞLEM dir
İdari işlemleri, öncelikle, tek yanlı ve iki yanlı işlemler olarak iki
kategori altında toplayabiliriz. Tek yanlı idari işlemler, ilgilisinin rıza ve
muvafakatına bağlı olamadan, idarenin tek yanlı olarak açıkladığı iradesi ile
yapılan işlemlerdir. İdari işlemlerin çok büyük bir çoğunluğu tek yanlı
işlemlerdir. İki yanlı idari işlemler ise, idare ile ilgilisinin karşılıklı
olarak açıkladıkları iradelerin uyuşumu sonucu yapılan işlemlerdir. İdari
sözleşmeler, iki yanlı idari işlemlerdir.
İdari karar türleri
1. Şart İşlem
: Belli bir kişiyi belirlenmiş
nesnel bir statüye sokan işlemdir MEMUR ATAMA-EMEKLİ YAPMA
2.Subjektif(Öznel)
İşlem: Her
kişinin özel durumuna göre belirlenen işlemdir TAHAKUK-DİSİPLİN CEZASI
3.Basit İşlem:
Tek idari merci tarafından açıklanan tek işlem AMİRE UYARMA CEZASI
4.Kollektif
İşlem: Aynı anda aynı yönede birden fazla iradenin olduğu işlem KURUL
KARARLARI
5. Karma
işlem: Aynı anda Aynı amaçla Sıralı
açıklanan işlem MÜŞTEREK KARARNAME(BAK.BAŞK.CUMH)
6.Yararlandırıcı
işlem: İlgilisine yarar sağlayan işlem İZİN ve RUHSAT İŞLEMLERİ
7.Yüklendirici
İşlem: İlgilisine Bir yük getiren işlem VERGİ
8.Sarih İşlem: sözlü işlem
KOLLUK İŞLEMLERİ SÖZLÜ YAPILABİLİR
9.Zımnı İşlem: İdare susma
ile deirade açıklayabilir ZIMNİ RED – ZIMNİ KABUL
SORU:
Bir fakülte öğrencisinin yönetim kurulu tarafından kaydının silinmesi ne tür işlemdir
a) Kollektif –Şart b) Karma-Birel c) Kollektif-Öznel d)
Karma-Şart e) Düzenleyici-Birel
SORU:
Bir devlet memurunun memurluktan çıkarılması nasıl bir işlemdir – Tüzük çıkarmak nasıl bir işlemdir
Kollektif işlem - Şart
İşlem
SORU:
Aşağıdakilerden hangisi SUBJEKTİF işlemdir
Kişiye özel vergi
cezası kesilmesi
YETKİ VE İMZA DEVRİ
Yetki devri istisnaidir ve ancak kanunlarda açıkça öngörülen hallerde
ve açıkça öngörülen işlem ve kararlar için mümkündür. imza devri için de kanuni
bir izine ihtiyaç vardır.
FONKSİYON
(GÖREV) GASBI:
İdarenin görevli
olmadığı bir alanda işlem tesis
etmesiyle ortaya çıkan ve yapılan işlemin yok hükmünde sayıldığı sakatlıktır. KAYMAKAMIN BOŞANMA KARARI
VERMESİ
YETKİ
GASBI:
İdarenin
görev alanına giren bir alanda yetkisiz bir merci veya idareye
yabancı kişi tarafından karar alınması halinde ortaya çıkan ve alınan kararın
yok sayıldığı sakatlık halidir. BENİM MÜSTEŞAR ATAMAM Aslında böyle
bir durumda yargıya müracaat etmeye dahi gerek yoktur. Eğer işlemi yapan
idari teşkilat içinden birisiyse, o zaman yargıya gitmek gerekebilir. Danıştay,
yetkili olmayan müdür yardımcısının başka bir memurun istifasını kabul
etmesini, bu memuru istifa etmiş saymasını yetki gasbı olarak değerlendirmiş ve
yok hükmünde olduğunu belirtmiştir.
YETKİ
TECAVÜZÜ:
İdare adına irade açıklamaya yetkili bir merci veya kamu görevlisinin
görev alanına giren bir konu hakkında karar alınması halinde ortaya çıkan ve
iptali istenebilen sakatlık halidir KURULLARIN
BİRBİRİ YERİNE KARAR
VERMESİ
- ADALET BAKANLIĞINDA ÇALIŞAN MEMURUN SAĞLIK BAKANLIĞI TARAFINDAN EMEKLİYE SEVKİ)
SORU: I. Kaymakam tarafından yapılması gereken
bir idari işlemin
vali tarafından yapılması
II. İdareye tamamen yabancı biri
tarafından idari işlem
tesis edilmesi
III. Belediye encümeni
tarafından yapılması gereken bir işlemin
belediye mecl tarafından yapılması
IV. İdare adına irade açıklamaya yetkili olmayan görevlilere idari işlem tesis edilmesi
V. Muhtarın seçilmesine engel
durum olmasında ilçe idare kurulu tarafından görvine son verilmesi
Yukarıdakilerden hangileri Yetki Tecavüzüne örnek
olur
a) V b) I ve III c) II ve IV d) I-III ve IV e)
I-II-III ve IV
SORU: Kanunla düzenlenmesi gereken konunun
Tüzükle düzenlenmesi aşağıdakilerden hangisini oluşturur
a) Görev gaspı b) Yetki gaspı c)
Yetki tecavüzü d) Yetki saptırması e) Usul saptırması
Soru: Fonksiyon gaspı aşağıdakilerden
hangisi ile sakattır?
a) iptal edilebilirlik b) Butlan
c) Yokluk d) Nisbi butlan
e) Mutlak Butlan
a) iptal edilebilirlik b) Butlan
c) Yokluk d) Nisbi butlan
e) Mutlak Butlan
Şekil
Yönünden Hukuka Aykırılık: Karar yeter sayısına uyulmaması, kararnamedeki imza eksikliği gibi
şekil eksiklikleri iptal nedeni olarak görülmüş
Sebep Yönünden Hukuka Aykırılık: İdari işlemin belli bir sebebe dayanması gerektiği açık bir kuraldır. Ayrıca bu sebep, bir hukuk kuralına dayanmalıdır. Dolayısıyla idari işlemin sebebinin olmaması ya da sebebinin hukuka aykırı olması halinde işlem iptal edilir.
Amaç
Yönünden Hukuka Aykırılık: Bu konuda öncelikle amaç unsuru ile takdir yetkisi ilişkisine
değinmek gerekir. Belli bir durum karşısında idare şu veya bu şekilde karar
almakta serbesttir karar alırken kişisel
siyasal ve özel amaç güdemez.
Konu
Yönünden Hukuka Aykırılık: İdari işlemlerin geçerli olabilmesi için öncelikle imkanlı olması
gerikir
Soru
: Kolluk makamları düzeni bozan yada tehlikeye düşüren bir durum olmadığı halde
Temel hak ve özgürlüklere müdahale müdahale edici bir işlem yapmaları hangi
yönden hukuka aykırıdır
a) Yetki b) Şekil c)Sebep d)
Konu e) Maksat
Soru
: İdari işlemin geçmişe etkili olarak tahsil edilmesi hangi unsurda hukuka
aykırılık oluşturur
a) Yetki b)
Şekil c)Sebep d) Konu e) Maksat
Soru
: Aşağıdakilerden hangisi yok hükmündeki hukuka aykırılıklardan değildir
a) Ağır yetki
tecavüzü
b) Görev gaspı
c) Siyasi
amaçla yapılan idari işlem
d) İşlemin
konusunun imkansız olması
e) Yetki Gaspı
Soru: Aşağıdakilerden
hangisi konu yönünden hukuka aykırıdır
a) Bir kamu görevlisinin yerine kardeşinin imza atması sonucu tahsis
edilen işlem
b) Bir öğretmene öğretim yılı içinde yıllık izin verilmesi işlemi
c) Savunması alınmadan bir memura aylıktan kesme cezası verilmesi
d) Üye olmayan bir kişinin yönetim kurulu toplantısına katılmasıyla
alınan idari karar
e) Siyasi bir nedenle yapılan atama
İDARENİN SÖZLEŞMELERİ
3.8.1999-4446 sayılı kanun gereği Devlet, kamu iktisadî teşebbüsleri
ve diğer kamu tüzelkişileri tarafından yürütülen yatırım ve hizmetlerden
hangilerinin özel hukuk sözleşmeleri ile gerçek veya tüzelkişilere
yaptırılabileceği veya devredilebileceği kanunla belirlenir.
Müşterek Emanet Sözleşmeleri : bir kamu
hizmetinin, hasar ve zararı idareye ait olmak ve onu üstlenen özel hukuk
kişisine gelir üzerinden bir pay verilmek suretiyle yürütülmesi için yapılan
sözleşmedir. Müşterek emanet usulünde sermaye idareye aittir. Özel hukuk kişisi
ise emeği ve bilgisi ile hizmeti yürütmektedir.
Mali İltizam Sözleşmeleri : Bir hizmetin
idare tarafından bir bedel karşılığında Mültezim adı verilen karşı tarafa
gördürülmesi iltizam sözleşmesi
Kamu istikraz sözleşmeleri : Devletin veya
tüzel kişiliğe sahip kamu kurum ve kuruluşlarının genel giderlerini veya bazı
ihtiyaçlarını karşılamak üzere gerekli parayı senet çıkarmak suretiyle halktan
veya sermaye sahiplerinden borç para almasını sağlayan sözleşmelere kamu
istikraz sözleşmesi denir.
Kamu hizmeti imtiyaz sözleşmeleri : İdarenin kamu hizmeti teşkil eden bir
görevin yerine getirilmesini bir idarî sözleşme ile özel bir müteşebbise
devretmesine "kamu hizmeti imtiyaz sözleşmeleri" denir
Yeraltı ve Yerüstü Servetlere İlişkin
İşletme Sözleşmeleri : 3213 sayılı Kanun, maden işletme
imtiyazını kaldırdığından artık idare madenlerin işletilmesini, işletmeciye bir
imtiyaz sözleşmesi ile değil "ruhsat" ile
vermektedir.
Orman işletme sözleşmeleri: 1982 anayasası ile ormanların özel kişilerce
işletilmesi yasaklanmıştır
İdari hizmet sözleşmeleri (sözleşmeli
personelin iş akdi) İdarenin, kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadî
teşebbüslerinde çalışan ve işçi statüsünde olmayan kamu görevlileri ile yaptığı
sözleşmelerdir.
Soru: Bir
kamu hizmetinin bir özel kişi tarafından kurulmasını ve belli bir süre
işletilmesini öngören idari sözleşme aşağıdakilerden hangisidir?
|
A)
|
Mali iltizam
sözleşmesi
|
B)
|
Kamu istikraz
sözleşmesi
|
C)
|
Kamu
hizmeti imtiyaz sözleşmesi
|
D)
|
Orman işletme
sözleşmesi
|
E)
|
İdari hizmet
sözleşmesi
|
Soru: Aşağıdakilerden hangisi idari sözleşme türlerinden değildir?
A) Kamu istikraz sözleşmeleri
B) Yeraltı ve yerüstü servetlerine ilişkin işletme sözleşmeleri
C) Orman işletme sözleşmeleri
D) Mali iltizam sözleşmeleri
E) İdarenin alım satım sözleşmeleri
A) Kamu istikraz sözleşmeleri
B) Yeraltı ve yerüstü servetlerine ilişkin işletme sözleşmeleri
C) Orman işletme sözleşmeleri
D) Mali iltizam sözleşmeleri
E) İdarenin alım satım sözleşmeleri
İDARENİN
MAL EDİNME USULLERİ
İdarenin satın alma yolu ile mal elde etmesi her zaman mümkün
olmayabilir. Zira idarenin ihtiyaç duyduğu malların malikleri mallarını satmak istemeyebilirler.
İşte bu nedenle İdare, kamu gücü kullanmak suretiyle de ihtiyaç duyduğu malları
İdare malları arasına katabilme yetkisi ile donatılmıştır. İdarenin kamu gücü
kullanmak suretiyle mal edinme yetkilerinin başlıcaları kamulaştırma ve
istimvaldir.
1.KAMULAŞTIRMA
Kamulaştırma, Anayasa’nın 46. maddesine göre, Devlet ve kamu
tüzelkişilerinin, kamu yararının gerektirdiği hallerde, karşılığını peşin
ödemek şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz bir malın tamamına veya bir
kısmına, kanunda gösterilen esas ve usullere göre zorla el atmasıdır.
- Kamulaştırma özel mülkiyette bulunan
taşınmazlara, Devlet veya kamu tüzelkişilerince el atılmasıdır. Bu nedenle,
kamulaştırmanın konusunu taşınmaz mallar teşkil eder
-
Kamulaştırma ancak kamu yararını gerçekleştirmek için yapılabilir
- Kamulaştırılacak taşınmazın karşılığının peşin
olarak ödenmesi gerekir. Kural bu olmakla beraber, belli amaçlarla yapılacak
kamulaştırmalarda, karşılığın taksitle de ödenmesi
mümkün kılınmıştır.
- Belediye adına
kamulaştırma yapma yetkisi Belediye Encümenine aittir
KAMULAŞTIRMANIN
AŞAMALARI
- Kamulaştırma Bedeli İçin yeterli Ödenek temin edilmesi :
Kamulaştırrmayı yapacak olan idare, öncelikle kamulaştırma bedeli için yeterli
ödenek temin etmelidir.
- Kamu Yararı Kararının Alınması :
Köy lehine kamulaştırmalarda köy ihtiyar
meclisi, belediye lehine kamulaştırmalarda belediye encümeni, il özel idaresi
lehine kamulaştırmalarda il daimi encümeni, Devlet lehine kamulaştırmalarda il
idare kurulu, büyük enerji ve sulama projeleri ile iskan projelerinin
gerçekleştirilmesi, yeni ormanların yetiştirilmesi, kıyıların korunması ve
turizm amacıyla yapılacak kamulaştırmalarda ilgili bakanlık, birden fazla ili
içine alan Devlet lehine kamulaştırmalarda Bakanlar Kurulu kamu yararı kararı
almaya yetkilidir.
- Kamulaştırılacak Taşınmazın Belirlenmesi
- Kamulaştırma Kararının Alınması
- Kıymet takdir komisyonu ve Uzlaşma komisyonu görevlendirilir.
- Kamulaştırılacak
olan taşınmazın satın alma yoluyla elde edilmesinin mümkün olmaması halinde idare,
kamulaştırılacak olan taşınmaz ile ilgili olarak topladığı bilgi ve belgeler
ile yaptırmış olduğu bedel tespiti ve buna ilişkin tüm bilgi ve belgeleri de
eklediği bir dilekçe ile taşınmazın bulunduğu yerdeki asliye hukuk mahkemesine
başvurarak, kamulaştırma bedelinin tespiti ile be bedelin peşin ya da koşulları
varsa taksitle ödenmesi karşılığında idare adına tapuda tesciline karar
verilmesini talep eder.
- Asliye hukuk hakimi,
duruşmada önce tarafları kamulaştırma bedeli konusunda anlaşmaya davet eder.
Anlaşmanın olmaması halinde, hakim mahallinde keşif yapmak ve bilirkişi
incelemesi yaptırmak suretiyle kamulaştırma bedelini belirler.
- Kamulaştırılan taşınmazın
idare adına tesciline ilişkin asliye hukuk mahkemesi kararı kesin olup, bu
kararı temyiz edilmesi olanaksızdır. Buna karşılık, tarafların kamulaştırma
bedeline ilişkin mahkeme kararı kısmını temyiz etme hakları bulunmaktadır.
- Taşınmaz maliki kamulaştırma işleminin hukuka aykırılığını ileri
sürerek idari yargıda iptal davası açabilir. Taşınmaz malikinin iptal davası
açması halinde, bu davaya bakacak olan idari yargı mercii yürütmenin
durdurulması kararı verir ise, asliye hukuk mahkemesi idari yargıda açılan
iptal davasını bekletici mesele olarak kabul etmek zorundadır.
Kamu yararı kararında belirtilen sebep gerçekleşmediği takdirde,
kamulaştırmanın hükümsüz sayılması ve kamulaştırılan taşınmazın eski malikince
geri alınabilmesi gerekir. Kamulaştırma bedelinin kesinleşmesinden itibaren
beş yıl içinde kamulaştırmayı yapan idarece kamulaştırma amacına uygun
hiçbir işlem veya tesisat yapılmaz veya kamu yararına yönelik bir ihtiyaca
tahsisi edilmeyerek taşınmaz mal olduğu gibi bırakılır ise, mal sahibi veya
mirasçıları kamulaştırma bedelini aldıkları günden itibaren işleyecek kanuni
faizi ille birlikte ödeyerek taşınmaz malı geri alabilirler. Geri alma hakkı,
doğmasından itibaren 1 yıl içinde kullanılmak gerekir.j
Kamulaştırma
bedelinin taksitle ödenmesi mümkündür süre 5 yılı geçemez
2. İSTİMVAL
Devlete olağanüstü hallerde bazı menkullerin mülkiyetini veya kullanma
yahut yararlanma hakkını, gayrimenkullerin de kullanma ve yararlanma hakkını,
haklı bir tazminat karşılığında kazandıran bir işlemi ifade eder. El konulan
mal, olağanüstü hal sona erince sahibine geri verilir .örneğin bir doğa afeti durumunda devlet birçok iş
makinesine ihtiyaç duyabilir ve bunları çabuk bir şekilde elde etmesi normal
şartlarda kolay değildir.. bu gibi durumlarda başvurulan sınırlı bir yöntemdir
3. GEÇİCİ İŞGAL
bir bayındırlık
hizmetinin yürütülmesi sırasında, bunun için gerekli olan taş, kum, kireç vb. iptidai maddeleri çıkarmak veya hazırlamak için özel
mülkiyette bulunan bir taşınmaza idarece geçici olarak el atılmasıdır.
geçici işgalin konusu olan taşınmaz boş bir arsa ya da arazi olup, konutlar ve bunların eklentileri olan avlu veya bahçeler geçici işgale konu olamazlar.
bu işleme ilişkin uyuşmazlıkların çözüm yeri genel görevli idari yargı yerleridir.ancak geçici işgalin sonucu olarak ödenmesi gereken bedele ilişkin uyuşmazlıkların çözüm yeri ise adli yargıdır.
geçici işgalin konusu olan taşınmaz boş bir arsa ya da arazi olup, konutlar ve bunların eklentileri olan avlu veya bahçeler geçici işgale konu olamazlar.
bu işleme ilişkin uyuşmazlıkların çözüm yeri genel görevli idari yargı yerleridir.ancak geçici işgalin sonucu olarak ödenmesi gereken bedele ilişkin uyuşmazlıkların çözüm yeri ise adli yargıdır.
4.DEVLETLEŞTİRME
Kamulaştırma ile
karıştırılan anayasal kavram. anayasanın 47.
maddesine göre, "kamu hizmeti niteliği taşıyan özel teşebbüsler, kamu
yararının zorunlu kıldığı hallerde devletleştirilebilir." devletleştirme ya da millileştirme, özel
bir işletmenin "kanun" ile bütünüyle idareye geçmesidir. yani yasama
organı yani meclis yetkilidir. kamulaştırma ile arasındaki fark ise, kamulaştırmada özel
mülkiyetteki bir taşınmaz idari bir işlemle, kamu mülkiyetine geçmektedir.
devletleştirmede özel işletme, idareye geçmektedir.
Soru
: Aşağıdakilerden hangisi idarenin sadece olağan üstü dönemde kullanabileceği yetkilerden
biridir
a) Düzenleme
yetkisi
b)
Kamulaştırma yetkisi
c) Yaptırım
Uygulama yetkisi
d) Kamu
Alacaklarının Tahsili yetkisi
e)
İstimval yetkisi
Soru:
Aşağıdakilerden hangisi kamulaştırılan taşınmaz malın mülkiyeti idareye geçer
a) Kamulaştırma kararının
alınmasıyla
b) Kamulaştırma kararının malike
tebliğiyle
c) Kamulaştırma kararının idari
yargı yönünden kesinleşmesiyle
d) Kamulaştırma işlemine karşı
dava açılması ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin istemin reddiyle
e) Kamulaştırılan
taşınmazın mahkeme kararıyla idare adına tescil edilmesi
Soru: Bir
belediye idaresi imar planında yeşil alan olarak gösterilen bir taşınmaz malı
kamulaştırmak istediğinde ilk önce ne yapması gerekir
* Kamulaştırma için yeterli
ödeneği temin etmesi gerekir
Soru
: İdarenin bir yasal dayanak olmaksızın, usulüne uygun bir kamulaştırma
kararı almadan özel mülkiyette bulunan bir taşınmazın tamamına veya bir
kısmına el atması aşağıdakilerden hangisiyle ifade edilir?
|
A)
|
Hukuka uygun
kamulaştırmasız el atma
|
B)
|
Kamulaştırma
|
C)
|
Hukuka
aykırı kamulaştırmasız el atma
|
D)
|
İstimval
|
E)
|
Geçici işgal
|
KOLLUK
Bozulduğunda kamu düzeni düzeltmek ve bozulmasını engellemektir
Kolluk kuruluşu, ülkelerdeki rejime göre
değişmekle birlikte; genel anlamda, bir devlette emniyet ve asayiş ile ilgili yasaları uygulamaktan
sorumlu genellikle silahlı devlet kuruluşlarıdır.
Bu kurum ve kuruluşların yaptığı hizmetlerin tümüne polislik hizmetleri
denilmektedir. Kolluk kuruluşları ister adli kolluk olsun,
isterse önleyici kolluk ya da askeri kolluk
hizmetlerinde, ülkelerde yasama organlarının verdiği kararları kamuda uygular ve
türlerine göre denetlerler. Bir kolluk kuruluşu bazen hem önleyici, hem adli, hem de askeri kolluk
görevlerini yapmakla görevli olabilir. Ya da iç mekanizmasında çeşitli branşlar için
oluşturduğu özel birimler vasıtasıyla yalnızca belirli bir suça veya suçu
önlemeye yönelik işlemler yapabilir.
GENEL KOLLUK Polis
şehir ve kasabaların kolluk personelidir. Jandarma ise, kırsal yörelerde görev
yapan kolluk personelidir.
ÖZEL KOLLUK Zabıta –orman- gümrük –sahil güvenlik kollukları gerek
1580 sayılı Belediye Kanunu ve gerek 442 sayılı Köy Kanunu, belediye ve köy
idarelerine dirlik ve esenlik ile genel sağlığın korunması görevlerini
vermişlerdir. İlk bakışta, güvenlik konusunun Devlet tarafından yürütülen genel
idari kolluğun tekeli altına alınmış olduğu, dirlik ve esenlik ile sağlığın ise
Devlet ile belediye ve köy idarelerinin ortak görevleri olduğu söylenebilir.
Köy Kanunu’nda da köy sınırları içinde herkesin ırzını, canını ve malını
korumak için köy korucuları tutulması (md. 68) öngörülmüştür.
Soru :
İdarenin, toplumun gündelik düzenini koruyarak, bireylerin ve toplulukların
toplum içinde güvenli ve huzurlu bir biçimde yaşamalarını sağlamak için
giriştiği faaliyetlere ne ad verilir?
|
A)
|
İç düzen
faaliyetleri
|
B)
|
Kolluk
faaliyetleri
|
C)
|
Kamu
hizmetleri
|
D)
|
Milli
güvenliğin korunması
|
E)
|
Planlama
faaliyetleri
|
Soru: Aşağıdakilerden hangisi
idarenin kolluk faaliyetlerindenbiri değildir?
A) Umuma açık yerlerin temizlik
ve intizamının sağlanması
B) Yıkılmaya yüz tutmuş binaların
yıktırılması
C) Sinema filmlerinin
denetlenmesi
D) Bir taşınmazın
kamulaştırılması
E) Salgın ve bulaşıcı
hastalıkları önlemek için gerekli tedbirlerin alınması
KAMU HİZMETLERİNİN GÖRÜLME USULLERİ
Emanet Usulü:
Kamu
hizmetlerinin kamu kesiminde yer alan tüzelkişilere gördürülme usulü
Ruhsat Usulü: Kamu hizmeti olarak kabul edilen
bir faaliyet, eğer idare lehine tekel konusu yapılmamış ise, bu faaliyet
idarenin vereceği bir izin ile özel kişilere de gördürülebilir. Örneğin, belediyelerin toplu taşımacılık hizmetleri, eğitim
ve sağlık hizmetleri gibi.
Müşterek Emanet Usulü: Bu usul, bir kamu hizmetinin masrafları, hasar ve zararı
idareye ait olmak üzere, gelir üzerinden belli bir pay veya görürü bir ücret
karşılığı özel bir kişiye gördürülme usulüdür. Müşterek emanet usulü
bugün için terk edilmiştir.
İltizam Usulü: Müşterek emanet usulünün mali
konularda uygulanma biçimi olan iltizam usulü, mültezim
adı verilen bir özel kişiye götürü veya orantılı bir kazanç ya da ücret
karşılığında bir kamu hizmetinin gördürülmesidir. İltizam usulü, bugün
terk edilmiştir.
İmtiyaz Usulü: İmtiyaz idarenin bir özel kişi
ile yaptığı sözleşme uyarınca belli bir kamu hizmetinin masrafları, kar ve
zararı özel kişiye ait olmak üzere, özel bir kişice kurulması ve/veya
işletilmesi usulüdür. Bu usulde idareye imtiyaz veren, hizmeti gören özel kişi
ise imtiyaz sahibi veya imtiyazcı denilmektedir.
Görüldüğü
üzere imtiyaz, kamu hizmeti imtiyaz sözleşmesi olarak adlandırılan idari bir
sözleşme ile verilmekte ve bu sözleşme ya belli bir kamu hizmetinin kurularak
belli bir süre işletilmesi ya da kurulmuş bulunan bir kamu hizmetinin sadece
işletilmesi için yapılmaktadır.
Devlet adına imtiyaz verme yetkisi
Bakanlar Kurulu'na aittir. Belediye idareleri adına imtiyaz verme yetkisi
belediye meclisine ait olup (Belediye Kanunu md.70/14), belediye meclisinin bu
yöndeki kararı İçişleri Bakanlığı'na onamasına tabi tutulmuştur.Danıştay'ın
imtiyaz şartlaşma ve sözleşmeleri üzerindeki yetki ve görevi görüş bildirmeye
dönüştürülmüştür
Yap- İşlet-
Devret Usulü: Son dönemlerde ve özellikle 1980′li yıllarda adından sıkça söz ettiren
Yap- İşlet- Devret usulü, bir kamu hizmetine ilişkin tesisin; özel teşebbüs
tarafından masrafları karşılanmak suretiyle kurulmasını, yatırılan sermayenin
amortismanı ve belli bir kâr sağlanması amacıyla belli bir süre işletmesini ve
daha sonra bedelsiz olarak ilgili idareye devir ve teslimi sağlayan bir
usuldür.
Soru : Bir kamu hizmetinin, o hizmeti üstlenen kamu tüzel kişisi
tarafından bizzat yürütülmesi usulüne ne ad verilir?
A) İltizam
usulü
B) Müşterek
emanet usulü
C) İmtiyaz
usulü
D) Ruhsat
usulü
E) Emanet
usulü
A. Merkezi İdarenin Başkent Teşkilatı
1. CUMHURBAŞKANI
Cumhurbaşkanı seçimi, tarafsızlığı, yetkileri ve görevleri Anayasa
Hukukunda işlendi.
Cumhurbaşkanının İdari Nitelikteki Görev veYetkileri :
- Genelkurmay
Başkanını atamak
- MGK'yı
toplantıya çağırmak, başkanlık etmek
-
Başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu kararıyla sıkıyönetim ve olağan üstü hal
ilan etmek ve KHK çıkarmak
-
Kararnameleri imzalamak
- Sürekli
hastalık, sakatlık ve kocama sebebiyle belirli kişilerin cezalarını hafifletmek
veya kaldırmak
- DDK
üyelerini ve başkanını atamak ; bu kurula incele, araştırma yaptırmak
- YÖK
üyelerini ve rektörlerini seçmek
2. BAŞBAKAN VE BAKANLAR KURULU
Anayasa hukukunda gördüğümüz yetkilerinin dışında Bakanlar Kurulu,
idare alanında genel (ve en yüksek) karar organıdır.
Devlet adına kamu hizmeti imtiyazı verme yetkisi BAKANLAR
KURULUNA aittir
Başbakan, Bakanlar Kurulunun başkanı, bakanlıkların ve başbakanlık
teşkilatının en üst amiridir. İdarenin başıdır.
a) Başbakanın idari nitelikteki görev ve yetkileri
- Bakanlar
Kuruluna başkanlık etmek
- Bakanlıklar
arasında işbirliğini sağlamak
- Bakanların
görevlerinin yerine getirilmesini gözetmek
- Milli
Güvenlik Kuruluna katılmak
- Karşı-imza
yetkisi
- Düzenleme
(yönetmelik çıkarma) yetkisi
- Hiyerarşi
yetkisi
- Devlet tüzel
kişiliğini temsil yetkisi
- İdari
vesayet yetkisi
- Atama
yetkisi
- Harcama
yetkisi
BAŞBAKANLIĞA
BAĞLI KURUMLAR :
- Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği (MGK) Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı (MİT)
- Terörle Mücadele Yüksek Kurulu Başkanlığı Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı
- Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) Vakıflar Genel Müdürlüğü
- Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü
- Türkiye Radyo-TelevizyonU(TRT) Anadolu Ajansı T.A.Ş. Genel Müdürlüğü (AA)
- Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Hazine Müsteşarlığı
- T.C. Merkez Bankası (MB) T.C. Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü
- Türkiye Halk Bankası (HalkBank) Türkiye Kalkınma Bankası
- Türkiye İhracat Kredi Bank (EximBank) Türkiye Vakıflar Bankası (VakıfBank)
- Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Bankacılık Düzenleme (BDDK)
- Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım
- Tanıtma Fonu Kurulu Sekreterliği Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı
- Diyanet İşleri Başkanlığı (DİB) Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi(TİKA)
- Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığ
3. BAKANLAR VE BAKANLIKLAR
Bakanlıklar, devletin üstlendiği milli kamu hizmetlerinin konularına
göre uzmanlaşmış ve örgütlenmiş bölümleridir.
Bakanların idari görev ve yetkileri
- Devlet tüzel
kişiliğini temsil yetkisi -
Düzenleme (yönetmelik çıkarma) yetkisi
- Hiyerarşi
yetkisi - İdari vesayet yetkisi
- Atama
yetkisi -
Harcama yetkisi
Bakanlar,
gerektiğinde sınırlarını yazılı olarak açıkça belirlemek şartıyla yetkilerinden
bir kısmını astlarına devredebilir ; ancak
yetki devri, yetkiyi devreden amirin sorumluluğunu kaldırmaz. Bununla birlikte
şu yetkiler devredilemez : Bakanlar Kuruluna katılmak, Bakanlar Kurulu
kararnamelerini veya müşterek kararnameleri imzalamak, yönetmelik çıkarmak,
idari vesayet yetkisini kullanmak, vb.
4. BAŞKENTTEKİ YARDIMCI KURULUŞLAR
Danışma işlevini yerine
getiren bu kuruluşlar müstakil kamu tüzel kişiliğine sahip olmamakla birlikte
belli ölçüde özerk konumdadır.
DANIŞTAY
Burada Danıştay'ın idari görevlerine dikkatinizi çekmek istiyoruz :
- Başbakanlık ve Bakanlar Kurulunca gönderilen kanun tasarı ve
teklifleri hakkında görüş bildirmek
- Tüzük tasarılarını incelemek
- Kamu hizmetleriyle ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmeleri hakkında
düşüncesini bildirmek
- Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık tarafından gönderilen işler hakkında
görüş bildirmek
- Kanunlarla verilen diğer işleri yapmak (Örneğin, İçişleri Bakanının
bildirisi üzerine Belediye Meclisini feshetmek, İçişleri Bakanının bildirisi
üzerine belediye başkanının başkanlık sıfatını sona erdirmek.
SAYIŞTAY
Merkezi yönetim bütçesi kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal
güvenlik kuruluşlarının gelir ve giderleri ile mallarını TBMM adına denetlemek
ve kanunlarla verilen inceleme, denetleme ve hükme bağlama işlerini yapmakla
görevli bir kuruluştur. Mahalli
idarelerin hesap ve işlemlerinin denetimi ve kesin hükme bağlanması da Sayıştay
tarafından yapılır.
Ayrıca MGK, DPT, Yüksek
Planlama Kurulu, Yüksek Askeri Şura vb. başkentteki yardımcı kuruluşlar
arasında sayılabilir.
B. Merkezi İdarenin Taşra Teşkilatı
1. İL İDARESİ
İllerin kurulması, kaldırılması, isimlerinin değiştirilmesi kanunla
olur. Bir ilçenin bir ilden alınıp bir başka ile bağlanması da kanunla olur.
A) VALİ
İl idaresinin başı
olan vali, illerin yetki genişliğe dayanmasından dolayı devlet tüzel kişiliğinin, hükümetin ve ayrı ayrı her bakanlığın
temsilcisidir. Vali İç İşleri
Bakanı’nın önerisi Bakanlar Kurulu Kararı ve Cumhurbaşkanı’nın onaması ile
atanır. Valilik kanunlarda istisnai
memurluklar arasında sayılmıştır. Bir başka anlatımla vali olmak için
kanunlarda özel şartlar ön görülmemiştir. Dolayısıyla Hükümetler
şartları taşıyan güvendikleri herhangi birisini vali olarak atayabilirler. Hükümet
aynı zamanda vali olarak atadığı kişiyi istediği zaman ve istediği sebebe
dayanarak görevden alabilir. Bu durum güvenceli memur olmamanın doğal bir
sonucudur.Buna karşılık valinin yardımcılığını yapan ve vali görevi başında
bulunmadığı zamanlarda onun vekilliğini yapan vali muavini ise güvenceli bir
memurdur. Çok ilginçtir ki vali için aranmayan şartlar vali muavini için
aranmakta ve en az on yıl kaymakamlık
yapma şartının yanında üniversitenin belli sosyal bilimlerine ilişkin
bölümlerinden mezun olmak şartı aranmaktadır.
Valinin ildeki tüm merkezi idare örgütlerinin ve personelinin başı olması nedeniyle oldukça geniş bir alana nüfuzu vardır. Bununla beraber adli ve askeri örgütler valinin yönetim ve denetimi altında değildir.
Vali adli örgütlerle sınırlı bir ilişki içerisindedir. Bu belirlemeyi il idaresi kanunu ve ceza muhakemesi kanunu birlikte yapmaktadır. Buna göre; vali savcıdan adalet işlerinin gecikme nedenlerini sormak, savcıdan kamu davası açmasını istemek, cezaevlerini gözetmek ve denetlemek ve savcı ile birlikte hükümlü ve tutukluların sağlık durumlarını gözetmek ve denetlemek yetkilerine sahiptir
Valinin ildeki tüm merkezi idare örgütlerinin ve personelinin başı olması nedeniyle oldukça geniş bir alana nüfuzu vardır. Bununla beraber adli ve askeri örgütler valinin yönetim ve denetimi altında değildir.
Vali adli örgütlerle sınırlı bir ilişki içerisindedir. Bu belirlemeyi il idaresi kanunu ve ceza muhakemesi kanunu birlikte yapmaktadır. Buna göre; vali savcıdan adalet işlerinin gecikme nedenlerini sormak, savcıdan kamu davası açmasını istemek, cezaevlerini gözetmek ve denetlemek ve savcı ile birlikte hükümlü ve tutukluların sağlık durumlarını gözetmek ve denetlemek yetkilerine sahiptir
Valinin askeri
örgütlerle ilişkisi de gayet sınırlıdır. Vali
sadece askerlik işleri ile ilgili şikayetleri dinlemek için ve bu şikayetleri
ilgili askeri makamlara ve gerektiğinde bakanlığa bildirmek ve il içindeki
kolluk kuvvetleri ile bastırılamayacak olağanüstü ve ani olayların ortaya
çıkması halinde en yakın askeri birlik komutanından yardım istemek yetkisine sahiptir.
Valinin bu istemi derhal yerine getirilir
Valinin
başlıca görevleri olarak şunları sayabiliriz
-Vali, kanun,
tüzük, yönetmelik ve Hükümet kararlarının neşir ve ilanını ve uygulanmasını
sağlamak ve Bakanlıkların talimat ve emirlerini yürütmekle ödevlidir. Bu
işlerin gerçekleştirilmesi için gereken bütün tedbirleri almaya yetkilidir.
-Kanun, tüzük, yönetmelik ve Hükümet kararlarının verdiği yetkiyi kullanmak ve bunların yüklediği ödevleri yerine getirmek için valiler genel emirler çıkarabilir ve bunları ilan ederler.
-İlin her yönden genel idare ve genel gidişini düzenlemek ve denetlemekten sorumludur
-Vali, ilde teşkilatı veya görevli memuru bulunmayan işlerin yürütülmesini, bu işlerin görülmesiyle yakın ilgisi bulunan her hangi bir idare şube veya daire başkanından isteyebilir. Bu suretle verilen işlerin yapılması mecburidir.
-Vali, Cumhuriyet Bayramında ilde yapılacak resmi törenlere başkanlık yapar ve tebrikleri kabul eder
-Vali, il sınırları içinde bulunan genel ve özel bütün kolluk kuvvet ve teşkilatının amiridir. Suç işlenmesini önlemek, kamu düzen ve güvenini korumak için gereken tedbirleri alır. Bu maksatla Devletin genel ve özel kolluk kuvvetlerini istihdam eder, bu teşkilat amir ve memurları vali tarafından verilen emirleri derhal yerine getirmekle yükümlüdür.
-İldeki devlet memurlarının bir kısmını doğrudan atamak, bir kısmının atanması konusunda görüşünü bildirmek, bir kısmının da görev yerlerini belirlemek ve değiştirmek.
-İldeki yerinden yönetim kuruluşları üzerinde vesayet yetkilerini kullanmak.
-Kanun, tüzük, yönetmelik ve Hükümet kararlarının verdiği yetkiyi kullanmak ve bunların yüklediği ödevleri yerine getirmek için valiler genel emirler çıkarabilir ve bunları ilan ederler.
-İlin her yönden genel idare ve genel gidişini düzenlemek ve denetlemekten sorumludur
-Vali, ilde teşkilatı veya görevli memuru bulunmayan işlerin yürütülmesini, bu işlerin görülmesiyle yakın ilgisi bulunan her hangi bir idare şube veya daire başkanından isteyebilir. Bu suretle verilen işlerin yapılması mecburidir.
-Vali, Cumhuriyet Bayramında ilde yapılacak resmi törenlere başkanlık yapar ve tebrikleri kabul eder
-Vali, il sınırları içinde bulunan genel ve özel bütün kolluk kuvvet ve teşkilatının amiridir. Suç işlenmesini önlemek, kamu düzen ve güvenini korumak için gereken tedbirleri alır. Bu maksatla Devletin genel ve özel kolluk kuvvetlerini istihdam eder, bu teşkilat amir ve memurları vali tarafından verilen emirleri derhal yerine getirmekle yükümlüdür.
-İldeki devlet memurlarının bir kısmını doğrudan atamak, bir kısmının atanması konusunda görüşünü bildirmek, bir kısmının da görev yerlerini belirlemek ve değiştirmek.
-İldeki yerinden yönetim kuruluşları üzerinde vesayet yetkilerini kullanmak.
SORU:
Bir ilçede iki büyük aile arazi anlaşmazlığından dolayı silahlı çatışmaya
girişmeleriyle ortaya çıkan olayların olağan
kolluk makamlarıyla
bastırılmayacağı
anlaşılmıştır
Kamu düzenini
sağlamak amacıyla derhal harekete geçilmiştir olaya göre idarenin kolluk yetkileri göz önüne alındığında
aşağıdakilerden hangisi doğrudur
a)
İlçede
kamu düzenini
sağlamak kaymakamın görevi
olduğu için
askeri birliklerden yardım
ister
b)
Emniyet kuvvetleri valinin emri altına girer ve olaylar valinin emri altında
bastırılır
c) Vali askeri birliklerden yardım ister Askeri makamlar valinin
emri altına girerek kamu düzeni sağlanana kadar valinin emri altında bulunurlar
d)
Kolluk yetkileri sıkı yönetim komutanına geçer ve olaylar bastırılır
e)
Olağan kolluk makamlarıyla bastırılamayacağı
anlaşıldığından TSK kolluk yetkilerini devralır olayı bastırır
Soru : Vali hakkında verilen soruşturma
iznine karşı hangi sürede nereye başvurulur
* 10 Gün içinde danıştaya
Soru : Yetki genişliği ilkesi
aşağıdakilerden hangisinin yetkisini genişletir?
A) Büyükşehir belediye başkanı B) İlk kademe belediye başkanı
C) Bucak müdürü D) Kaymakam
E) Vali
Soru : Valiyle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
A) İlde, devletin ve hükümetin
temsilcisidir.
B) Olağanüstü durumlarda askeri kuruluşlardan yardım isteme yetkisi yoktur.
C) Genel emir biçiminde düzenleyici işlem yapma yetkisi yoktur.
D) Yerel yönetim kuruluşları üzerinde herhangi bir yetkisi bulunmamaktadır.
E) İldeki belediye başkanlarının hiyerarşik üstü konumundadır.
B) Olağanüstü durumlarda askeri kuruluşlardan yardım isteme yetkisi yoktur.
C) Genel emir biçiminde düzenleyici işlem yapma yetkisi yoktur.
D) Yerel yönetim kuruluşları üzerinde herhangi bir yetkisi bulunmamaktadır.
E) İldeki belediye başkanlarının hiyerarşik üstü konumundadır.
Soru : Vali aşağıdaki usullerden hangisiyle atanır?
A) Başbakanın önerisi üzerine Cumhurbaşkanı
tarafından
B) İçişleri Bakanının önerisi, Başbakanın kabulü ve Cumhurbaşkanının onayıyla
C) Bakanlar Kurulunun kararı ve önerisiyle Cumhurbaşkanı tarafından
D) İçişleri Bakanlığının önerisiyle Bakanlar Kurulu tarafından
E) İçişleri Bakanlığının önerisi üzerine Bakanlar Kurulunun kararı ve Cumhurbaşkanının onayıyla
B) İçişleri Bakanının önerisi, Başbakanın kabulü ve Cumhurbaşkanının onayıyla
C) Bakanlar Kurulunun kararı ve önerisiyle Cumhurbaşkanı tarafından
D) İçişleri Bakanlığının önerisiyle Bakanlar Kurulu tarafından
E) İçişleri Bakanlığının önerisi üzerine Bakanlar Kurulunun kararı ve Cumhurbaşkanının onayıyla
Soru : Aşağıdakilerden hangisi istisnai memurluklardan biri değildir?
A) Valilik
B) Bakanlık müşavirliği
C) Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği
D) Kaymakamlık
E) Büyükelçilik
B) Bakanlık müşavirliği
C) Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği
D) Kaymakamlık
E) Büyükelçilik
Soru : İl Daimi Encümeni’ne aşağıdakilerden hangisi başkanlık eder?
A) Belediye Başkanı
B) Vali veya görevlendirdiği kişi
C) Kaymakam
D) Defterdar
E) Cumhurbaşkanı
B) Vali veya görevlendirdiği kişi
C) Kaymakam
D) Defterdar
E) Cumhurbaşkanı
Soru : Yetki genişliği ilkesiyle ilgili hangisi yanlıştır?
A) Yetki, vali veya kaymakam tarafından kullanılır
B) Yetkinin kullanılmasıyla ilgili giderler merkezi idarenin bütçesinden kaynaklanır.
C) Yetki, idarenin taşra örgütünde görevli amir tarafından kullanılır
D) Yetki, merkezi idarenin yürütmekle görevli olduğu bir hizmetin yürütülmesi için kullanılır
E) Kullanılan yetki “aslen” merkeze aittir.
A) Yetki, vali veya kaymakam tarafından kullanılır
B) Yetkinin kullanılmasıyla ilgili giderler merkezi idarenin bütçesinden kaynaklanır.
C) Yetki, idarenin taşra örgütünde görevli amir tarafından kullanılır
D) Yetki, merkezi idarenin yürütmekle görevli olduğu bir hizmetin yürütülmesi için kullanılır
E) Kullanılan yetki “aslen” merkeze aittir.
b)İl İdare Şube Başkanları
İldeki merkezi
yönetim kuruluşlarının başında bulunan yüksek memurlara idare şube başkanları
denilmektedir. Bu başkanlar
başkentteki başlıca bakanlıkların ya da bazı bakanlıkların bağlı kuruluşları
ile ana hizmet birimlerinin ildeki servisleri niteliğindedir.
İl idare şube
başkanları valinin görüşü alındıktan sonra ilgili bakanlıkça atanır.
ildeki belli başlı
il idare şube başkanları: Hukuk İşleri Müdürü, İl Milli
Eğitim Müdürü, İl Sağlık Müdürü, İl Tarım Müdürü, İl Veteriner Müdürü, İl
Bayındırlık Müdürü ve Defterdardır
İl idare şube başkanları kendi görev alanlarına giren işlerin yürütülmesinden valiye karşı sorumludurlar. Vali bu müdürler arasında işbirliği sağlar. İl idare şube başkanlarının doğrudan işlem yapma yetkileri yoktur. Bunlar gerekli kararları hazırlar ve valiye sunarlar. Valinin onayıyla hazırladıkları kararlar uygulanır. İl idare şube başkanlarının tek başına yazışma yapma yetkileride yoktur. Yazışmalarını valilik aracılığıyla yaparlar .
c)İl İdare Kurulu
İlde valinin
başkanlığını yaptığı ve hukuk işleri müdürü, defterdar, milli eğitim müdürü,
bayındırlık ve iskan müdürü, sağlık müdürü, tarım ve köyişleri müdüründen
oluşan il idare kurulu vardır. Bu kurula valinin yokluğunda vali yardımcısı da
başkanlık edebilir.
İl idare kurulunun istişari ve idari olmak üzere iki türlü görevi vardır.Bu kurulların 1982 yılına kadar yargısal yetkileride vardı. Bunlar bazı işlemlere karşı açılacak iptal davalarını görme ve karara bağlama konusunda yetkilidiydiler.1982 yılında 2576 sayılı kanunla idare ve vergi mahkemelerinin kurulmasıyla il idare kurullarının yargısal yetkileri sona ermiştir .
İl idare kurulu esas itibariyle valiye danışmanlık yapan bir kuruluştur. Ancak bazı görevleri de vardır ki bunlar da idari nitelik taşımaktadır. Bu görevleri şunlardır:
-Son yoklama zamanı dışında olmak koşuluyla, askere alma işleminin sağlık nedeni ile ertesi yıla ertelenmesine karar vermek(Askerlik Kanunu md.40)
-İlçe kurulması ve kaldırılması için görüş bildirmek(5442 s.K md 2)
-İl merkezindeki belediye sınırları içinde mahallelerin kurulması, kaldırılması veya birleştirilmesine karar vermek. İl idare kurulu bu konudaki kararını belediye meclisi ile birlikte verir ve bu karar valinin onayı ile kesinleşir
İl idare kurulunun istişari ve idari olmak üzere iki türlü görevi vardır.Bu kurulların 1982 yılına kadar yargısal yetkileride vardı. Bunlar bazı işlemlere karşı açılacak iptal davalarını görme ve karara bağlama konusunda yetkilidiydiler.1982 yılında 2576 sayılı kanunla idare ve vergi mahkemelerinin kurulmasıyla il idare kurullarının yargısal yetkileri sona ermiştir .
İl idare kurulu esas itibariyle valiye danışmanlık yapan bir kuruluştur. Ancak bazı görevleri de vardır ki bunlar da idari nitelik taşımaktadır. Bu görevleri şunlardır:
-Son yoklama zamanı dışında olmak koşuluyla, askere alma işleminin sağlık nedeni ile ertesi yıla ertelenmesine karar vermek(Askerlik Kanunu md.40)
-İlçe kurulması ve kaldırılması için görüş bildirmek(5442 s.K md 2)
-İl merkezindeki belediye sınırları içinde mahallelerin kurulması, kaldırılması veya birleştirilmesine karar vermek. İl idare kurulu bu konudaki kararını belediye meclisi ile birlikte verir ve bu karar valinin onayı ile kesinleşir
Soru
: Aşağıdakilerden hangisi il idare kurulunun sürekli üyelerinden
biri değildir?
A) Hukuk işleri müdürü B) Defterdar
C) Emniyet müdürü D) İl millî eğitim müdürü
E) İl tarım müdürü
B) İLÇE İDARESİ
Merkezi idarenin taşra teşkilatındaki ikinci bölüm ilçe idaresidir. İller birden fazla ilçeden oluşur. İlçelerin kurulup kaldırılması ve değiştirilmesi de tıpkı illerde olduğu gibi kanunla olmaktadır. Buna karşılık ilçenin komşu il olan sınırlarının yeniden düzenlenmesi, İçişleri Bakanlığının hazırlayacağı müşterek kararname ile olur. Bugün ülkemizde 850 adet ilçe idaresi vardır.
a)Kaymakam
Merkezi idarenin taşra teşkilatındaki ikinci bölüm ilçe idaresidir. İller birden fazla ilçeden oluşur. İlçelerin kurulup kaldırılması ve değiştirilmesi de tıpkı illerde olduğu gibi kanunla olmaktadır. Buna karşılık ilçenin komşu il olan sınırlarının yeniden düzenlenmesi, İçişleri Bakanlığının hazırlayacağı müşterek kararname ile olur. Bugün ülkemizde 850 adet ilçe idaresi vardır.
a)Kaymakam
Kaymakam ilçe idaresinin başıdır. Kaymakam
ilçede hükümetin temsilcisi olup, ilçenin genel olarak idaresinden sorumludur. Kaymakamlar müşterek kararname ile yani İçişleri Bakanının,
Başbakanın ve Cumhurbaşkanının imzasını taşıyan bir kararname ile atanırlar.
Kaymakam olmak için vali olma şartlarının aksine çok özel şartlar
öngörülmüştür. Buna göre kaymakam olarak tayin olunmak için Üniversitelerin
Siyasal Bilgiler, Hukuk, İktisat, İşletme, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
ile bunlara denkliği YÖK tarafından kabul edilmiş yurt dışındaki en az 4 yıllık
fakültelerden mezun olma şartı aranmaktadır. Kaymakam bir istisnai memur değil aksine güvenceli bir memurdur .
Kaymakam ilçenin genel olarak idaresinden sorumlu olduğu için ilçedeki adli ve askeri örgütlerin dışındaki diğer tüm idari örgüt ve personelinden sorumludur. Bu nedenle de tüm bu idareleri ve personelini denetleme yetkisine sahiptir .Ayrıca kaymakamın halkın askerlik işleri hakkındaki talep ve şikayetlerini kabul etme ve bunları karşılamak üzere askerlik şubelerine ve dairelerine müracaat etme yetkisi vardır.
Kaymakam ilçenin genel olarak idaresinden sorumlu olduğu için ilçedeki adli ve askeri örgütlerin dışındaki diğer tüm idari örgüt ve personelinden sorumludur. Bu nedenle de tüm bu idareleri ve personelini denetleme yetkisine sahiptir .Ayrıca kaymakamın halkın askerlik işleri hakkındaki talep ve şikayetlerini kabul etme ve bunları karşılamak üzere askerlik şubelerine ve dairelerine müracaat etme yetkisi vardır.
Kaymakam bu durum karşısında verilen cevabı yeterli bulmazsa durumu
valiye bildirir. Buna karşılık, ani
olaylar ve olağanüstü hallerde askeri birliklerden yardım isteme yetkisi
yoktur. Bu durumu ancak valiye bildirmekle yetinir .
Kaymakamın en önemli sayılabilecek görevleri
şunlardır:
-Kaymakam, ilçenin her yönden genel idare ve genel gidişini düzenlemek ve denetlemekten sorumludur
-Kaymakam, kanun, tüzük yönetmelik ve Hükümet kararlarının neşir ve ilanını, uygulanmasını sağlar ve bunların verdiği yetkileri kullanır ve ödevleri yerine getirir. Kaymakam, valinin talimat ve emirlerini yürütmekle ödevlidir;
-Kaymakamlar, dördüncü maddenin son fıkrasında belirtilen daire ve müesseseler dışında kalan bütün Devlet daire ve müessese ve işletmelerini ve özel işyerlerini, özel idare, belediye ve köy idareleriyle bunlara bağlı tekmil müesseseleri denetler ve teftiş ederler.
-Kaymakam, ilçenin her yönden genel idare ve genel gidişini düzenlemek ve denetlemekten sorumludur
-Kaymakam, kanun, tüzük yönetmelik ve Hükümet kararlarının neşir ve ilanını, uygulanmasını sağlar ve bunların verdiği yetkileri kullanır ve ödevleri yerine getirir. Kaymakam, valinin talimat ve emirlerini yürütmekle ödevlidir;
-Kaymakamlar, dördüncü maddenin son fıkrasında belirtilen daire ve müesseseler dışında kalan bütün Devlet daire ve müessese ve işletmelerini ve özel işyerlerini, özel idare, belediye ve köy idareleriyle bunlara bağlı tekmil müesseseleri denetler ve teftiş ederler.
-Kaymakam, denetlemesi sırasında iş başında kalmalarında mahzur
gördüğü ilçe idare şube başkanlarını valinin muvafakatiyle, diğer memur ve
müstahdemleri re'sen sorumluluğu altında işten el çektirebilir.
-Kaymakam, valinin tasvibiyle ilçe genel ve özel kolluk kuvvetleri mensuplarının geçici veya sürekli olarak yerlerini değiştirebilir
-Kanun, tüzük, yönetmelik ve Hükümet kararları ve bunlara dayanılarak valiler tarafından verilecek talimat ve emirler ilçe idare, şube başkanlarına kaymakamlar yolu ile tebliğ olunur.
Anayasamıza göre sadece illerin yönetimi yetki genişliği ilkesine dayanması söz konusu olduğundan, vali ve kaymakam arasında önemli yetki farklılıkları ortaya çıkmaktadır.
-Valiler yetki genişliğinden yararlanırlar. Kaymakamlar ise bundan yararlanamazlar . bu bakımdan valiler merkeze sormadan karar alabilirler kaymakamlar ise bunu yapamazlar.
-Valinin genel emir çıkarma yetkisi vardır; kaymakamın ise böyle bir yetkisi yoktur.
-Valinin il içerisindeki memurları atama yetkisi kaymakam için son derece sınırlıdır.
-Kaymakama valinin aksine yabancı ülke konsolosları ve komşu devletlerin sınır makamları ile ilişki kurma yetkisi verilmemiştir.
-Kaymakam, valinin tasvibiyle ilçe genel ve özel kolluk kuvvetleri mensuplarının geçici veya sürekli olarak yerlerini değiştirebilir
-Kanun, tüzük, yönetmelik ve Hükümet kararları ve bunlara dayanılarak valiler tarafından verilecek talimat ve emirler ilçe idare, şube başkanlarına kaymakamlar yolu ile tebliğ olunur.
Anayasamıza göre sadece illerin yönetimi yetki genişliği ilkesine dayanması söz konusu olduğundan, vali ve kaymakam arasında önemli yetki farklılıkları ortaya çıkmaktadır.
-Valiler yetki genişliğinden yararlanırlar. Kaymakamlar ise bundan yararlanamazlar . bu bakımdan valiler merkeze sormadan karar alabilirler kaymakamlar ise bunu yapamazlar.
-Valinin genel emir çıkarma yetkisi vardır; kaymakamın ise böyle bir yetkisi yoktur.
-Valinin il içerisindeki memurları atama yetkisi kaymakam için son derece sınırlıdır.
-Kaymakama valinin aksine yabancı ülke konsolosları ve komşu devletlerin sınır makamları ile ilişki kurma yetkisi verilmemiştir.
Soru
: Aşağıdakilerden hangisi kaymakama ait
yetkilerden biri değildir?
A) İlçedeki
yerinden yönetim kuruluşları üzerinde kanunlarda öngörülen vesayet yetkisini kullanmak
B) İlçede kanun, tüzük, yönetmelik ve hükümet kararlarının yayınlanmasını, ilanını ve uygulanmasını
sağlamak
C) İlçedeki kolluk kuvvetleriyle bastırılamayacak olağanüstü ve ani olayların meydana gelmesi
halinde en yakın askeri birlik komutanından yardım istemek
D) İlçede kamu düzenini korumak ve sağlamak için gereken tüm önlemleri almak
E) İlçedeki tüm merkezi idare kuruluşları ve bunların personeli üzerinde hiyerarşi yetkilerini kullanmak
B) İlçede kanun, tüzük, yönetmelik ve hükümet kararlarının yayınlanmasını, ilanını ve uygulanmasını
sağlamak
C) İlçedeki kolluk kuvvetleriyle bastırılamayacak olağanüstü ve ani olayların meydana gelmesi
halinde en yakın askeri birlik komutanından yardım istemek
D) İlçede kamu düzenini korumak ve sağlamak için gereken tüm önlemleri almak
E) İlçedeki tüm merkezi idare kuruluşları ve bunların personeli üzerinde hiyerarşi yetkilerini kullanmak
Soru
: Kaymakam ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
A) Müşterek
kararnameyle atanır.
B) Hem devletin hem hükümetin ilçedeki temsilcisidir.
C) Yetki genişliğinden yararlanır.
D) Komşu devletlerin sınır makamlarıyla ilişki kurma yetkisine sahiptir.
E) Kaymakamlık bir meslek memurluğu değildir.
B) Hem devletin hem hükümetin ilçedeki temsilcisidir.
C) Yetki genişliğinden yararlanır.
D) Komşu devletlerin sınır makamlarıyla ilişki kurma yetkisine sahiptir.
E) Kaymakamlık bir meslek memurluğu değildir.
b)ilçe İdare Şube Başkanları
İlçe yönetimi içinde yer alan kuruluşların başında bulunan memurlara
ilçe idare şube başkanları denir. Bunlar, yazı
işleri müdürü, mal müdürü, milli eğitim müdürü, tarım ve köy işleri müdürü,
emniyet amiri, jandarma komutanı gibi merkezin ilçede bulunan üst düzey
yöneticileridir. İlçe müdürleri, kendi alanlarındaki işlerin yürütülmesinden
kaymakam karşı sorumludurlar. İlçe idare şube başkanlarının emri altında
çalışanlar ilçenin ikinci derecede memurlarıdır.
c)İlçe İdare Kurulu:
İlçe idare kurulu, kaymakamın başkanlığında
yazı işleri müdürü, sağlık ocağı hekimi, İlçe Milli Eğitim Müdürü ve Tarım ve
Köyişleri Müdüründen oluşmaktadır.İlçe idare kurulunun görevleri
genellikle il idare kurulunun görevleriyle örtüşmektedir .
C)BUCAK İDARESİ
Mülki idare bölümlerinin üçüncüsü de bucaklardır Bucaklar il ve ilçelerde olduğu gibi kanunla değil bir idari işlemle kurulurlar. Bu idari işlem İç İşleri Bakanlığının kararı ve Cumhurbaşkanının onayıdır. Bucaklar yıllardan beri fiilen yok olmaya terk edilmişlerdir. Bugün 689 bucak olmasına rağmen bunların sadce 16 sında bucak müdürü vardır .
A)BUCAK MÜDÜRÜ:
Bucak müdürü, bucakta en büyük
hükümet memuru ve temsilcisidir .Bucak müdürü bucaktaki işlerin yürütülmesinden
sorumludur. Görev yetkileri esas itibariyle kaymakamın ilçe düzeyinde sahip
olduğu görev ve yetkilere benzemektedir. Buna göre de örneğin bucak içerisinde
işlenen suçları savcıya haber verir, güvenlik açısından olağanüstü bir durumla
karşılaşırsa durumu bağlı olduğu kaymakam valiye bildirir. Bucak müdürü İçişleri Bakanlığı tarafından valilik emrine
atanır.Bucak müdürünün hangi bucakta görev yapacağını vali belirler. Bucak
müdürü olmak için lise veya bu derece bir okuldan mezun olmak yeterlidir.
B)BUCAK MECLİSİ:
Bucak meclisi biri seçimlik
diğeri doğal olmak üzere iki tür üyeden oluşur. Bucak meclisinin seçimlik
üyeleri, bucak sınırları içinde bulunan belediye meclisi ve köy ihtiyar
kurulları tarafından kendi üyeleri arasından, ya da kendi köy veya kasabaları
halkından olmak üzere dışarıdan seçilen birer üyeden oluşur. Seçimlik üyelerin
sayısı 12 den az olamaz.4 yıl için seçilirler. Doktor veya sağlık memuru, veteriner,
tarım öğretmeni, başöğretmenler meclisin toplantılarına doğal üye olarak
katılırlar .
C)BUCAK KOMİSYONU:
Bucak komisyonu dört üyeden oluşur.Bu kurula bucak müdürü başkanlık
eder.Bucak komisyonu üyeleri bir yıl süre ile bucak meclisi tarafından kendi
üyeleri arasından seçilir.
B. Yerinden Yönetim Teşkilatı
A. YER YÖNÜNDEN
YERİNDEN YÖNETİM KURULUŞLARI
1. İl Özel
İdaresi
İl özel idaresi, ilin kurulmasına dair kanunla kurulur ve ilin
kaldırılmasıyla tüzel kişiliği sona erer.
Görev ve Yetkileri
''İl özel idaresi, mahalli müşterek nitelikte olmak şartıyla,
- gençlik ve spor, sağlık, tarım, sanayi ve
ticaret ; ilin çevre düzeni planı, bayındırlık ve iskan, toprağın korunması,
erozyonun önlenmesi, kültür, sanat, turizm, sosyal hizmet ve yardımlar, yoksullara
mikro kredi verilmesi, çocuk yuvaları ve yetiştirme yurtları, ilk ve
ortaöğretim kurumlarına arsa temini, binalarının yapımı, bakım ve onarımı ile
diğer ihtiyaçlarının karşılanmasına ilişkin hizmetleri il sınırları içinde
- imar, yol, su, kanalizasyon, katı atık, çevre,
acil yardım ve kurtarma, orman köylerinin desteklenmesi, ağaçlandırma, park ve
bahçe tesisine ilişkin hizmetleri belediye sınırları dışında, yapmaya
yetkilidir.''
Organları
İL GENEL
MECLİSİ : En yüksek görüşme ve karar
organıdır. Dikkat : Yeni kanuna göre, il genel meclisi üyeleri gizli oyla
bir İl Genel Meclisi başkanı seçerler. (Eskiden, Meclis Başkanı yoktu, vali
bu işi yürütürdü.) Dikkat : İl genel meclisi, bir aylık tatil hariç) her ayın ilk haftası toplanır. (Eskiden, sadece Mayıs
ve Kasımda iki toplantı vardı.) Bütçe görüşmeleri en çok 20, diğer toplantılar
en çok 5 gün sürer. Tamsayının salt çoğunluğuyla toplanır, katılanların salt çoğunluğuyla
karar verir.
İl genel meclis
tarafından alınan kararların tam metni, en geç beş gün içinde valiye
gönderilir. Vali, 7 gün içinde iade edebilir. Valiye gönderilmeyen kararlar
yürürlüğe girmez. İl Genel Meclisi ısrar ederse, karar kesinleşir. Vali, bu
karar aleyhine idari yargıya başvurabilir. Kesinleşen il genel meclisi
kararlarının özetleri toplantıyı izleyen en geç 7 gün içinde halka duyurulur.
(Dikkat : Eskiden, il genel meclisinin bütün kararları valinin onayıyla
yürürlüğe girmekteydi ; vali onaylamak istemediği kararlara karşı 20 gün içinde
Danıştayda itiraz etmek zorundaydı.)
İl Genel
Meclisinin Görev ve Yetkileri (başlıcaları) : Stratejik plan yapmak, bütçeyi ve kesin hesabı
kabul etmek, il çevre düzeni planını karara bağlamak, borçlanmaya karar vermek,
işletme veya şirket kurmak, taşınmaz mal
alımına ve satımına izin vermek; imtiyaz verilmesine, yap-işlet veya
yap-işlet-devret modeli ile yatırım yapılmasına, il özel idaresine ait şirket, işletme ve
iştiraklerin özelleştirilmesine karar vermek, yönetmelik kabul etmek, ücret
tarifelerini belirlemek, ...
İl genel meclisi, kendisine kanunla verilen görevleri süresi içinde
yapmayı ihmal eder ve bu durum il özel idaresine ait işleri aksatırsa veya il
özel idaresine verilen görevlerle ilgisi olmayan siyasi konularda karar alırsa,
İçişleri Bakanlığının bildirisi üzerine Danıştay kararı ile feshedilebilir.
İL ENCÜMENİ : Müzakere,
danışma ve karar organıdır. Vali başkanlığında 5 İl Genel Meclis üyesi ile 5
birim amirinden (biri mali hizmetler birim amiri) oluşur. Haftada en az bir kez
toplanır. Görev ve yetkilerinden başlıcaları : Stratejik plan ve yıllık çalışma programı ile
bütçe ve kesin hesabı inceleyip il genel meclisine görüş bildirmek, kamulaştırma kararı almak ve uygulamak,
kanunlarda öngörülen cezaları vermek, süresi üç yılı geçmemek üzere malları
kiraya vermek, ...
VALİ : İl özel
idaresinin başı ve temsilcisidir. Görevlerinden başlıcaları : İl özel idaresi
teşkilatını sevk ve idare etmek, yargı yerlerinde temsil etmek veya vekil tayin
etmek, il encümenine başkanlık etmek, bütçeyi hazırlamak ve uygulamak, genel
meclis ve encümen kararlarını uygulamak, personeli atamak, ...
Soru : İl genel meclisi çalışamaz duruma geldiğinde veya çalışma için
yeterli çoğunluğu kaybettiğinde, çalışabilir duruma gelinceye veya yeni meclis
seçimi yapılıncaya kadar il genel meclisi görevi aşağıdakilerden hangisi
tarafından yürütülür?
A) İçişleri Bakanlığınca atanan 7
kişilik bir heyet
B) Bakanlar Kurulunca atanan geçici heyet
C) İl encümeninin memur üyeleri
D) İl idare heyeti
E) Vali
B) Bakanlar Kurulunca atanan geçici heyet
C) İl encümeninin memur üyeleri
D) İl idare heyeti
E) Vali
Soru
: Aşağıdakilerden hangisi il özel idaresi bütçe tasarısını hazırlamakla
görevlidir?
A) İl encümeni
B) Plan ve bütçe komisyonu
C) İl genel meclisi
D) İl idare kurulu
E) Vali
B) Plan ve bütçe komisyonu
C) İl genel meclisi
D) İl idare kurulu
E) Vali
Soru : Belediye ve İl Genel Meclislerinin fesih yetkisi kime aittir?
A) Bakanlar Kurulu
B) İçişleri Bakanı
C) Danıştay
D) Vali
E) Belediye başkanı
A) Bakanlar Kurulu
B) İçişleri Bakanı
C) Danıştay
D) Vali
E) Belediye başkanı
2. BELEDİYE İDARESİ
Kuruluşu, Görev ve Yetkileri
Bir yerleşim
biriminde belediye kurulabilmesi için o yer nüfusunun 5000'in üzerinde olması
gerekir. (Eskiden 2000). İl ve ilçe merkezlerinde ise belediye kurulması
zorunludur. Usulü şöyledir : Köy ihtiyar
heyeti veya seçmenlerin yarısından bir fazlası en büyük mülki amire başvurur;
böyle bir başvuru olmaksızın vali de kendiliğinden buna gerek görebilir. Bu
durumda, halkoylaması yapılır. Dosya, valinin görüşüyle birlikte İçişleri
Bakanlığına gönderilir. Danıştayın görüşü alınarak müşterek kararname ile o yerde
belediye kurulur.
Belediyeler, kendilerine ayrıca yasaklanmadıkça ve o faaliyet
münhasıran bir başka kamu tüzel kişisine tekel olarak verilmiş olmadıkça belde
halkının müşterek ihtiyaçlarını gidermek için her türlü faaliyette
bulunabilirler.
Organları
- BELEDİYE BAŞKANI :
Belediye idaresinin başı ve temsilcisidir.
Görevlerinden başlıcaları :
Belediye teşkilatını sevk ve idare etmek, yargı yerlerinde temsil etmek
veya vekil tayin etmek, il encümenine başkanlık etmek, bütçeyi hazırlamak ve
uygulamak, meclis ve encümen kararlarını uygulamak, personeli atamak, ...
Başkanın,
meclisin feshini gerektiren işlem veya eylemlere katılmış olması, Başkanın
kesintisiz ve mazeretsiz 20 günden fazla görev yerini terk etmesi, seçilme
yeterliliğini kaybetmesi, sağlık raporuyla belgelenmiş bir engelin ortaya
çıkması sonucu İçişleri Bakanlığının başvurusu üzerine Danıştay kararıyla
başkanlık sıfatı sona erer..
BELEDİYE MECLİSİ : En yüksek
görüşme ve karar organıdır. Belediye başkanı başkanlık eder. Belediye meclisi,
(bir aylık tatil hariç) her ayın ilk haftası toplanır. (Eskiden, sadece Mayıs
ve Kasımda iki toplantı vardı.) Bütçe görüşmeleri en çok 20, diğer toplantılar
en çok 5 gün sürer. Tamsayının salt çoğunluğuyla toplanır, katılanların salt
çoğunluğuyla karar verir.
*Belediye başkanı, belediye meclisi tarafından alınan kararları 5 gün
içinde iade edebilir. Belediye Meclisi ısrar ederse, karar kesinleşir. Başkan, bu karar
aleyhine 10
gün içinde idari yargıya başvurabilir. Kesinleşen kararlar en geç 7 gün
içinde mahallin en büyük mülki idare amirine gönderilir. Mülki idare amirine
gönderilmeyen kararlar yürürlüğe girmez. Kesinleşen belediye meclisi
kararlarının özetleri 7 gün içinde halka duyurulur.
Belediye Meclisinin Görev ve Yetkileri (başlıcaları) : Stratejik plan yapmak, bütçeyi ve kesin
hesabı kabul etmek, imar planını karara bağlamak, borçlanmaya karar vermek, ücret
tarifelerini belirlemek, zabıta yönetmeliğini kabul etmek, kamu hizmeti
imtiyazı vermek, ...
Belediye meclisi, kendisine kanunla verilen görevleri süresi içinde
yapmayı ihmal eder ve bu durum belediye idaresine ait işleri aksatırsa veya
belediyeyle ilgisi olmayan siyasi konuları müzakere eder ve siyasi temennilerde
bulunursa, İçişleri Bakanlığının bildirisi üzerine Danıştay kararı ile
feshedilebilir.
Belediye meclisi de ihtisas komisyonları kurulmasına karar verebilir.
BELEDİYE ENCÜMENİ : Belediyenin günlük işlerini ve beldiye
meclisince alınan kararları yürütmekle görevlidir. Nüfusu 100.000'in üzerindeki
belediyelerde, belediye başkanının başkanlığında 4 Belediye Meclis üyesi ile 4
birim amirinden (biri mali hizmetler birim amiri), diğer belediyelerde 3+3
üyeden oluşur. Haftada en az bir kez toplanır. Görev ve yetkileri
a) Stratejik plân
ve yıllık çalışma programı ile bütçe ve kesin hesabı inceleyip Belediye meclisine
görüş bildirmek.
b) Yıllık çalışma
programına alınan islerle ilgili kamulaştırma kararlarını almak ve uygulamak.
c) Öngörülmeyen
giderler ödeneğinin harcama yerlerini belirlemek.
d) Bütçede
fonksiyonel sınıflandırmanın ikinci düzeyleri arasında aktarma yapmak.
e) Kanunlarda
öngörülen cezaları vermek.
f) Vergi, resim
ve harçlar dışında kalan dava konusu olan Belediye uyuşmazlıklarının anlaşma
ile tasfiyesine karar vermek.
g) Taşınmaz mal
satımına, trampasına ve tahsisine ilişkin meclis kararlarını uygulamak; süresi
üç yılı geçmemek üzere kiralanmasına karar vermek.
h) Umuma açık
yerlerin açılış ve kapanış saatlerini belirlemek.
i) Diğer kanunlarda
Belediye encümenine verilen görevleri yerine getirmek.
Soru
: Mülki idare amiri hukuka aykırı gördüğü büyükşehir belediye meclisi kararları aleyhine
en geç kaç gün içinde idari yargı merciine başvurabilir?
A) 7 B)
10 C) 15 D) 30 E) 60
Soru: Aşağıdakilerden hangisi
belediye encümeninin görevlerinden biri değildir?
A) Kanunlarla öngörülen cezaları
vermek
B) Taşınmaz mal satımına karar
vermek
C) Umuma açık yerlerin açılış ve
kapanış saatlerini belirlemek
D) Vergi, resim ve harçlar
dışında kalan ve dava konusu olan belediye uyuşmazlıklarının anlaşmayla
tasfiyesine karar vermek
E) Öngörülmeyen
giderler ödeneğinin harcama yerlerini belirlemek
Soru
: Kesinleşen belediye meclisi kararlarının yürürlüğe girebilmesi için
aşağıdakilerden hangisi gereklidir?
A) 10 gün geçmesi
B) 10 gün içinde mahallin en büyük mülki idare amiri tarafından onanması
C) 5 gün içinde büyükşehir belediye başkanına gön-derilmesi
D) 7 gün içinde uygun araçlarla halka duyurulması
E) 7 gün içinde mahallin en büyük mülki idare amirine gönderilmesi
B) 10 gün içinde mahallin en büyük mülki idare amiri tarafından onanması
C) 5 gün içinde büyükşehir belediye başkanına gön-derilmesi
D) 7 gün içinde uygun araçlarla halka duyurulması
E) 7 gün içinde mahallin en büyük mülki idare amirine gönderilmesi
Soru : Belediyelerle ilgili mevzuata göre,
aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A)
Belediye meclisine ve belediye encümenine belediye başkanı başkanlık eder.
B) Belediye meclisinin kararları, valinin onayıyla kesinleşir.
C) Belediye başkanı, belediye meclisinin kesinleşen kararları aleyhine idari yargıya başvurabilir.
D) Belediye başkanının başkanlıktan düşmesi konusunda nihai kararı Danıştay verir.
E) Belediye meclisi, belediye başkanı hakkında yetersizlik kararı verebilir.
B) Belediye meclisinin kararları, valinin onayıyla kesinleşir.
C) Belediye başkanı, belediye meclisinin kesinleşen kararları aleyhine idari yargıya başvurabilir.
D) Belediye başkanının başkanlıktan düşmesi konusunda nihai kararı Danıştay verir.
E) Belediye meclisi, belediye başkanı hakkında yetersizlik kararı verebilir.
Soru : 5393 Sayılı Belediye Kanunu’na göre belediye meclisi kararlarının
kesinleşmesiyle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A) Belediye başkanı hukuka aykırı
gördüğü meclis kararlarını gerekçesini de belirterek yeniden
görüşülmek üzere 5 gün içinde meclise geri gönderebilir.
B) Yeniden görüşülmesi istenilmeyen kararlar kesinleşir.
C) Yeniden görüşülmesi istenen kararlar belediye meclisi üye tam sayısının üçte iki çoğunluğuyla
ısrar edilmesi halinde kesinleşir.
D) Belediye başkanı ısrar üzerine kesinleşen kararlar aleyhine 10 gün içinde idari yargıya başvurabilir.
E) Kesinleşen meclis kararlarının özetleri 7 gün içinde uygun araçlarla halka duyurulur.
görüşülmek üzere 5 gün içinde meclise geri gönderebilir.
B) Yeniden görüşülmesi istenilmeyen kararlar kesinleşir.
C) Yeniden görüşülmesi istenen kararlar belediye meclisi üye tam sayısının üçte iki çoğunluğuyla
ısrar edilmesi halinde kesinleşir.
D) Belediye başkanı ısrar üzerine kesinleşen kararlar aleyhine 10 gün içinde idari yargıya başvurabilir.
E) Kesinleşen meclis kararlarının özetleri 7 gün içinde uygun araçlarla halka duyurulur.
Soru : Aşağıdakilerden hangisi belediye encümeninin görevlerinden biri
değildir?
A) İlgili kamulaştırma kararlarını almak ve uygulamak
B) Meydan, cadde, sokak, park, tesis ve benzerlerine ad vermek
C) Kanunlarda öngörülen cezaları vermek
D) Umuma açık yerlerin açılış ve kapanış saatlerini belirlemek
E) Bütçe ve kesin hesabı incelemek
A) İlgili kamulaştırma kararlarını almak ve uygulamak
B) Meydan, cadde, sokak, park, tesis ve benzerlerine ad vermek
C) Kanunlarda öngörülen cezaları vermek
D) Umuma açık yerlerin açılış ve kapanış saatlerini belirlemek
E) Bütçe ve kesin hesabı incelemek
Soru : Belediye idaresi aşağıdakilerden hangisi
ile kurulur?
A) Kanunla
B) Kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak Bakanlar Kurulu kararı ile
C) Müşterek kararname ile
D) Danıştay idari dairesinin kararı ile
E) Doğrudan doğruya Bakanlar Kurulu kararı ile
Soru : Bir ilçe belediye meclisi, belediyeye verilen görevlerle ilgili olmayan siyasal konularda karar alır ise, aşağıdakilerden hangisinin başvurusu üzerine Danıştay kararı ile feshedilir?
A) Vali
B) İçişleri Bakanı
C) Belediye başkanı
D) Kaymakam
E) Belde sakinlerinden biri
A) Kanunla
B) Kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak Bakanlar Kurulu kararı ile
C) Müşterek kararname ile
D) Danıştay idari dairesinin kararı ile
E) Doğrudan doğruya Bakanlar Kurulu kararı ile
Soru : Bir ilçe belediye meclisi, belediyeye verilen görevlerle ilgili olmayan siyasal konularda karar alır ise, aşağıdakilerden hangisinin başvurusu üzerine Danıştay kararı ile feshedilir?
A) Vali
B) İçişleri Bakanı
C) Belediye başkanı
D) Kaymakam
E) Belde sakinlerinden biri
3.
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ
Kuruluşu : Belediye sınırları
içindeki ve bu sınırlara en fazla 10.000 metre uzaklıtaki yerleşim birimlerinin
toplam nüfusu 750.000'den fazla olan il belediyeleri, kanunla büyükşehir
belediyesine dönüştürülebilir.
Büyükşehir belediyesi bünyesinde en az üç ilçe veya ilk kademe
belediyesi bulunmalıdır.
Büyükşehir belediyesi sınırları içinde kalan ilçeler, büyükşehir ilçe
belediyeleri, beldeler ise büyükşehir ilk kademe belediyeleri olarak
adlandırılır. Bu sınırlar içindeki köyler tüzel kişiliğini kabul ederek
mahalleye dönüşür.
Görev ve Yetkileri : Büyükşehir belediyesine verilen görev ve yetkiler
dışında kalan bütün yetkiler büyükşehir ilçe ve ilk kademe belediyelerine
aittir. Büyükşehir belediyesine verilen görevlerden başlıcaları : toplu taşıma
hizmetlerini yürütmek, su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütmek, mezarlık
alanlarını tespit etmek ve işletmek, ...
Soru : Belediye sınırları
içindeki ve bu sınırlara en fazla 10 000 metre uzaklıktaki yerleşim
birimlerinin son nüfus sayımına göre toplam nüfusu 750 000’den fazla
olan il belediyeleri, aşağıdakilerden hangisi ile büyükşehir
belediyesine dönüştürülebilir?
A) Bakanlar Kurulu kararıyla
B) Müşterek kararnameyle
C) Danıştay kararıyla
D)
Kanunla
E) Cumhurbaşkanlığı
kararnamesiyle
4. KÖY
İDARESİ
nüfusunun 150'den çok ve 2000'den az olması gerekir. Köyün bağlı
bulunduğu ilçenin değiştirilmesi, köy adının değiştirilmesi, köylerin
birleştirilmesi veya ayrılması, bir mahallenin bir köyden alınarak diğer bir
köye bağlanması ise il idare kurulu ve il genel meclisinin görüşü alınmak
suretiyle İçişleri Bakanlığının kararıyla olur.
Köyün Görevleri : Köyün mecburi işleri, köyün sağlık, temizlik, yol,
su, okul gibi işleridir. Köyün isteğe bağlı işleri ise, hamam, çamaşırlık,
Pazar yeri, çarşı yeri yapmak gibi daha az zorunlu olan işlerdir.
Köyün
Organları
Köy Derneği : Köy derneği,
köyde bulunan kadın erkek bütün seçmenlerden oluşan bir kuruldur.
Köy İhtiyar
Meclisi : Köy ihtiyar meclisi veya ihtiyar heyeti, "seçimlik" ve
"doğal üyeler" olmak üzere iki tür üyeden oluşur. Seçimlik üyeler,
köy derneği tarafından tek dereceli ve çoğunluk usulüyle seçilir. Siyasi
partiler aday gösteremez. Doğal üyeler ise köyün imamı ile muallimi veya
başmuallimidir. İhtiyar meclisi, imece ve salmaya karar verir; muhtarın
harcamalarını denetler; köy bütçesini kabul eder; imeceye katılmayanlara para
cezası verir; kamulaştırmaya karar verir; köylüler arasındaki uyuşmazlıkları
uzlaştırma yoluyla çözmeye çalışır. İhtiyar meclisinin kararları kural olarak
vesayet denetimine tabi değildir. Ancak bazı kararlar (örneğin köy bütçesi)
köyün bağlı bulunduğu kaymakam veya valinin onayıyla yürürlüğe girer.
Muhtar : Köy
idaresinin başı muhtardır. Köy derneği tarafından seçilir. Siyasi partiler aday
gösteremez. Muhtarın ikili sıfatı vardır: muhtar, hem köy idaresinin başı, hem
de köyde devletin, yani merkezi idarenin bir görevlisidir. Muhtarların bütün
işlemleri kaymakam veya valinin vesayet denetimine tabidir. Köy Kanununun 401ıncı maddesine göre, muhtarların köy faydasına
olmayan kararlarını kaymakam bozabilir. Fakat, onun yerine kaymakam
kendiliğinden karar veremez. Karar, gene köylü tarafından verilir. Görevini gereği
gibi yapmayan muhtarlar, köyün bağlı olduğu idare kurulu kararı ile görevden
alınabilirler. (Köy Kanunu, m.41).
Köy bütçesi, ihtiyar meclisi muhtar tarafından hazırlanır ve kaymakam
veya vali tarafından onanır.
Geçici köy
korucuları Valinin teklifi İçişleri bakanının onayıyla göreve başlarlar
Mahalle
idaresi : Belediye sınırları içinde mahalle kurulması, kaldırılması,
birleştirilmesi, bölünmesi,adlarıyla sınırlarının tespiti ve değiştirilmesi,
belediye meclisinin kararı ve kaymakamın görüşü üzerine valinin onayı ile
olur.Mahalle idaresinin organları, muhtar ve ihtiyar heyetidir. Mahalle
idaresinin tüzelkişiliği yoktur.
Soru
: Köy işlerini ve kanunla verilen diğer görevleri yerine getirmediği için
mahalli en büyük mülki amir tarafından yazılı olarak ihtarda bulunulmasına
rağmen iş görmeyen köy muhtarı aşağıdakilerden hangisinin kararı ile görevden
uzaklaştırılır?
A)
Yetkili il ya da ilçe idare kurulu B)
Vali
C) İdare mahkemesi D) Danıştay
E) İçişleri Bakanı
C) İdare mahkemesi D) Danıştay
E) İçişleri Bakanı
Hizmet Yerinden Yönetim Kuruluşları
Demokrasi ile yönetilen bütün ülkelerde, merkezi yönetim ve yerel
yönetimlerden başka, özerk nitelikte örgütlenmiş kamu kurumları da bulunmaktadır.
Hizmet yerinden yönetim kuruluşları, kamu yönetiminin yapısında, merkezi
yönetim ve yerel yönetim kuruluşlarından sonra üçüncü grup yönetim birimlerini
meydana getirirler.
Hizmet yerinden yönetim kuruluşları, çeşitli alanlara yayılmıştır. Ticari ve sınaî alanda faaliyet gösteren hizmet yerinden yönetim kuruluşları olduğu gibi, eğitim, kültür, teknik, sosyal yardım ve yayın alanında hizmet yürüten kuruluşlar da bulunmaktadır. Bunlar, her biri ayrı bir kamu hizmetinde uzmanlaşmış kurumlardır. Söz konusu kurumlar, genel müdürlük, kurum, kurul, oda, ofis ve başkanlık gibi çeşitli isimler altında örgütlenmiştir.
Hizmet yerinden yönetim kuruluşları, çeşitli alanlara yayılmıştır. Ticari ve sınaî alanda faaliyet gösteren hizmet yerinden yönetim kuruluşları olduğu gibi, eğitim, kültür, teknik, sosyal yardım ve yayın alanında hizmet yürüten kuruluşlar da bulunmaktadır. Bunlar, her biri ayrı bir kamu hizmetinde uzmanlaşmış kurumlardır. Söz konusu kurumlar, genel müdürlük, kurum, kurul, oda, ofis ve başkanlık gibi çeşitli isimler altında örgütlenmiştir.
Üniversiteler
TRT
Sosyal Sigortalar Kurumu
Kamu İktisadi Teşebbüsleri
Ticaret ve Sanayi Odaları
Bunlardan bazılarıdır. Hizmet yerinden yönetim kuruluşlarının başlıca özellikleri şunlardır:
a. Merkezi yönetimin hiyerarşik yapısı dışında örgütlenmişlerdir.
b. Tüzel kişilikleri, kendilerine ait mal varlıkları, gelir kaynakları ve bütçeleri vardır.
c. Belirli ölçüde özerkliğe sahiptirler. Kendi organlarınca yönetilirler.
d. Kanunla ya da kanunun verdiği yetkiye dayanarak kurulurlar.
e. Kamu yönetiminin bütünlüğü içinde faaliyet gösterirler. Bu bütünlüğü sağlamanın aracı olarak vesayet denetimine tâbidirler.
f. Hizmet konuları, belirli işlevlerle sınırlıdır, genellikle tek amaçlı örgütlerdir.
g. Kamu yararına yönelik olarak çalışırlar.
Soru : Aşağıdakilerden hangisi hizmet
yerinden yönetim kuruluşlarının özelliklerinden biri değildir?
A) Kamu tüzel kişiliğine
sahip olmaları
B) Üzerlerinde genel idarenin vesayet denetiminin bulunması
C) Yasal izin olmadan resen icra yetkisine sahip olmamaları
D) Kurulmalarının ancak kanunla mümkün olması
E) Kendi iradeleriyle icrai idari işlemler yapabilmeleri
B) Üzerlerinde genel idarenin vesayet denetiminin bulunması
C) Yasal izin olmadan resen icra yetkisine sahip olmamaları
D) Kurulmalarının ancak kanunla mümkün olması
E) Kendi iradeleriyle icrai idari işlemler yapabilmeleri
Kamu Görevlileri
Devlet Memurları Kanununa Göre Kamu Görevlilerinin Türleri
Memurlar: Memurlar,
Devlet ve diğer kamu tüzelkişilerince genel idare esaslarına göre yürütülen
asli ve sürekli kamu hizmetlerini ifa ile görevlendirilen kişilerdir.
Sözleşmeli
Personel: Sözleşmeli personel, kalkınma planı, yıllık program ve iş
programlarında yer alan önemli projelerin hazırlanması, gerçekleştirilmesi,
işletilmesi ve işbirliği için şart olan ve özel mesleki bilgi ve uzmanlığa
gereksinim gösteren geçici işlerde sözleşme ile çalıştırılan geçici
personeldir.
Geçici
Personel: Geçici personel, bir yıldan az süreli veya mevsimlik hizmetlerde
sözleşme ile çalıştırılan ve işçi sayılmayan görevlilerdir.
İşçiler: İşçiler,
memurlar, sözleşmeli personel ve geçici personel dışında, bir iş akdi ile
çalışanlardır.
Memurluğa girişte serbestlik ilkesi ve eşitlik ilkesinin geçerli
olduğu söylenebilir. Serbestlik ilkesi uyarınca, hiç kimse isteği dışında memur
olmaya zorlanamaz. Bir başka anlatımla, memur olma kişinin isteğine bağlıdır.
İSTİSNAİ
MEMURLUK: haklarında 657 sayılı kanunun atanma, sınavlar, kademe ilerlemesi ve
derece yükselmesi hükümleri uygulanmayan devlet memuriyetleridir. ülkemizde ilk
kez 1929 yılında yapılan bir düzenleme ile uygulanmaya başlanmıştır.
istisnai
memuriyetlere örnek olarak; valilikler -cumhurbaşkanlığı
genel sekreterliği -tbmm memurlukları.MÜSTEŞARLIK
VE KAYMAKAMLIK istisnai memurluk
değildir
MEMUR OLMA KOŞULLARI
Memur olabilmek için, her şeyden önce Türk vatandaşı olmak gerekir.
Türk vatandaşlığının kazanılma biçiminin önemi yoktur. Yabancılar memur
olamazlar. Bununla beraber, yabancıların sözleşmeli olarak istihdamı mümkündür.
Memur olabilmek için, kural olarak 18 yaşını bitirmiş olmak gerekir.
Ancak, istisnai olarak, örneğin, hemşire, ebe, ziraat teknisyenleri,
meteoroloji, tapu ve kadastro memurları gibi bir meslek veya sanat okulunu
bitirenler, 15 yaşını doldurmak ve kazai rüşt kararı almak koşuluyla
memur olabilirler.
Memur olabilmek için, en az ortaokul mezunu olmak gerekir.
Devlet memuru olabilmek için, kamu haklarından mahrum bulunmamak ve
bazı suç ve cezalar ile mahkûm olmamış bulunmak gerekir. Şöyle ki:
- Taksirli suçlar hariç olmak üzere, herhangi bir suçtan ağır hapis veya 1 yıl hapis cezası ile mahkûm edilmiş bulunanlar memur olamazlar. Ancak cezanın tecil edilmiş olması halinde, böyle bir mahkûmiyet memur olmaya engel teşkil etmez.
- Devletin şahsiyetine karşı suç işleyen, cezanın biçimi ve süresi ne olursa olsun, memur olamazlar. Bu gibi suçlar nedeniyle verilen cezalar, tecil edilmiş olsa bile, memuriyete engel teşkil ederler. Hatta bu gibi suçlar nedeniyle verilen cezalar, affa uğramış olsa bile, memuriyete engel olurlar.
- Taksirli suçlar hariç olmak üzere, herhangi bir suçtan ağır hapis veya 1 yıl hapis cezası ile mahkûm edilmiş bulunanlar memur olamazlar. Ancak cezanın tecil edilmiş olması halinde, böyle bir mahkûmiyet memur olmaya engel teşkil etmez.
- Devletin şahsiyetine karşı suç işleyen, cezanın biçimi ve süresi ne olursa olsun, memur olamazlar. Bu gibi suçlar nedeniyle verilen cezalar, tecil edilmiş olsa bile, memuriyete engel teşkil ederler. Hatta bu gibi suçlar nedeniyle verilen cezalar, affa uğramış olsa bile, memuriyete engel olurlar.
Bir kimsenin memur olabilmesi için, askerlikle ilişiğinin bulunmaması
gerekir
Devamlı olabilecek surette görevini yapmasına engel vücut veya akıl
hastalığının ya da sakatlığının bulunması, bir kimsenin memur olmasına
engeldir. Ancak bu kurala bazı istisnalar getirilmiştir. Şöyle ki; sakatların
devlet memurluğuna alınması tümü ile yasaklanmamış olup, 657 sayılı Kanun
sakatlara belli görevlerde çalıştırılabilme olanakları tanımaktadır. Sakatların
devlet memurluğuna alınma koşulları ve hangi işlerde çalışacakları, Devlet
Memurları Kanunu’nun 53. maddesi uyarınca, Sağlık ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlıkları ile Devlet Personel Başkanlığı’nca müştereken hazırlanan bir
yönetmelikte düzenlenmiştir.
Özel Koşullar
Özel koşullar, belli bir görevin gereği olarak, Devlet Memurları
Kanunu, öteki kanunlar veya yönetmeliklerle konulmuş bulunan koşullardır.
Devlet Memurları Kanunu, memurun hizmet göreceği sınıf için, belli bir mesleğe
sahip olma ya da belli bir eğitim ve öğretim görme koşullarını öngörmektedir.
Örneğin, avukatlık hizmetleri sınıfında görev yapabilmek için avukatlık
ruhsatına sahip olmak gibi. Ayrıca çeşitli kuruluş ve görev kanunlarında da,
özel bazı koşullar öngörülmüştür. Örneğin, Dışişleri Bakanlığı’na meslek memuru
olabilmek için yabancı dil bilmek ya da kaymakam olabilmek için siyasal
bilgiler, hukuk, iktisat, iktisadi ve idari bilimler veya işletme
fakültelerinden birini bitirmek gibi.
SORU:
I. Kasıtlı suçtan 7 ay hapis cezası almış olmak
II. Kasıtlı bir suçtan 1 yıl hapis cezası
almış
olmak
III. Taksirli bir suçtan 2 yıl hapis
cezası almış olmak
IV. Milli savunmaya işlenmiş affa uğramış ceza almak
Yukarıdakilerden
hangileri devlet memuru olmayı engeller
a) I-II b) I-II-III c)
I-II-IV
d) II-IV e) I-III
Soru : Aşağıdaki mahkûmiyetlerden hangisi Devlet
memuru olmaya engel değildir?
A) Hırsızlık suçundan dolayı 3 ay hapis cezası ile mahkûmiyet
B) Kasten işlenen bir suçtan dolayı 7 ay hapis cezası ile mahkûmiyet
C) Taksirle işlenen bir suçtan dolayı 9 ay hapis cezası ile mahkûmiyet
D) Dolanlı iflas suçundan dolayı 1 ay hapis cezası ile mahkûmiyet
E) İnancı kötüye kullanma suçundan affa uğramış mahkûmiyet
A) Hırsızlık suçundan dolayı 3 ay hapis cezası ile mahkûmiyet
B) Kasten işlenen bir suçtan dolayı 7 ay hapis cezası ile mahkûmiyet
C) Taksirle işlenen bir suçtan dolayı 9 ay hapis cezası ile mahkûmiyet
D) Dolanlı iflas suçundan dolayı 1 ay hapis cezası ile mahkûmiyet
E) İnancı kötüye kullanma suçundan affa uğramış mahkûmiyet
Soru : Aşağıdakilerden hangisi,
memuriyete girişte aranan genel koşullar arasında yer almaz?
A) Türk
vatandaşı olmak B)
Askerlikle ilgili bulunmamak
C) 18 yaşını doldurmuş olmak D) Üniversite mezunu olmak
E) Kamu haklarından mahrum bulunmamak
C) 18 yaşını doldurmuş olmak D) Üniversite mezunu olmak
E) Kamu haklarından mahrum bulunmamak
MEMURLUĞA ALINMA USULLERİ
Memurluğa alınma bakımından belli başlı iki usul söz konusudur: Ya
objektif bakımından aynı nitelikleri taşıyanlar arasından serbest bir seçimle,
yani takdiri bir işlem ile memur göreve alınır; ya da yapılacak bir sınav ile
memur göreve alınır.
Adaylığa Alınma
Aday memurluk ve memurluğa atanma usulünü açıklayabilmek.
Sınavı kazananlar, sıraya göre ilân edilen kadrolara ilgili kurumca
önce aday memur olarak alınırlar. Memur adaylık süresi içinde, bir yandan
denenir iken, öte yandan yetiştirilir. Adaylık süresi en az 1, en çok 2 yıldır. Aday memur,
bu süre içinde yalnızca kendi kurumunda çalıştırılır; diğer kurumlara
nakledilemez. Aday memur, adaylık süre içinde, hizmet içi eğitim programına
katılır. Bu programda, hem memurluk mesleği ile ilgili temel eğitim ve hem de
sınıfla ilgili hazırlayıcı eğitim verilir. Ayrıca aday memur, adaylık süresi
içinde bir staja tabi tutulurTemel ve hazırlayıcı eğitim ile staj devrelerinin
birinde başarısız olanlarla, adaylık süresi içinde memuriyetle bağdaşmayacak
hal ve hareketleri saptananların ve göreve devamsızlıkları görülenlerin, sicil
amirinin teklifi ve atamaya yetkili amirin onayı ile görevlerine son verilir.
Aynı şekilde, en geç iki yıl içinde olumlu sicil alamayanların görevine, sicil
amirlerinin teklifi ve atamaya yetkili amirin onayı ile adaylık süresinin
sonunda son verilir. Adaylık süresi içinde ya da sonunda görevine son verilen
aday memurlar, Devlet Personel Başkanlığı’na bildirilir. Adaylık
süresi içinde veya sonunda görevlerine son verilmiş bulunanlar, 3 yıl süre ile
devlet memurluğuna alınmazlar.
Memurluğa Atanma ve Atama İşleminin Tahlili
Adaylık süresini dolduran, temel ve hazırlayıcı eğitim programını ve
stajı başarı ile tamamlayan ve olumlu sicil alan adaylar memur olarak atanırlar
Devlet Memurları Kanunu, atamaya yetkili amirden söz etmekte; ancak bu
amirin kim olduğunu belirtmemektedir. Atama işlemini yapmaya yetkili makamlar,
genellikle kuruluş kanunlarında gösterilmiştir. Yetkili makam, tekli bir makam
olabileceği gibi, bazen kurul da olabilir. 1981 yılında çıkarılan 2451 ve 2477
kanunlarla, bazı görevlere Bakanlar Kurulu kararı ile bazı görevlere ise
müşterek kararname ile atama yapılacağı sayım usulü ile belirtilmiştir. Bunlar
dışında kalan görevlere yapılacak atamalarda, kuruluş kanunları ile özel kanunlardaki
hükümler uygulanır.
Memurluğa giriş için varlığı gerekli genel ya da özel koşullardan
birinin mevcut olmadığı sonradan ortaya çıkar ya da ilgilinin bildirdiği
hususların gerçek dışı olduğu sonradan anlaşılır ise, atama işlemi hükümsüz
olur. Ayrıca boş kadro olmadan yapılan bir atama işlemi de sakattır.
Göreve Başlama
Yukarıda da
belirtildiği üzere, atama işleminin ilgiye yazılı olarak bildirilmesi zorunlu
olup, bu bildirim ilgilinin görevine başlayacağı zamanın belirlenmesi
bakımından da önem taşımaktadır. Şöyle ki; ilgili aynı yerdeki (yani bulunduğu
yerdeki) bir göreve atanmış ise; yazılı bildirimi izleyen gün, başka yerdeki
bir göreve atanmış ise; yazılı bildirimden itibaren 15 gün içinde o yere
hareket ederek belli yol süresini izleyen gün işe başlamak zorundadır.
Devlet Personel Başkanlığının olumlu görüşü alındıktan sonra, ilgili
kurumlarca çıkarılan özel yönetmeliklerle gösterilmiştir. Sicil amirleri sicil
raporlarında memurların liyakat derecesini not esasına göre değerlendirerek
tespit ederler. Bir memurun olumlu
sicil alabilmesi için sicil raporundaki sicil notu ortalamasının 100 üzerinden
60 olması gerekir. Buna karşılık raporlarındaki not ortalaması 60′ın altında
olanlar olumsuz sicil almış sayılırlar (657 sayılı Kanun md. 119).
Olumsuz sicil almış olanların durumları, atamaya yetkili sicil amirce gizli bir
yazı ile kendilerine bildirir (657 sayılı Kanun md. 117). Memur, bu olumsuz
sicile karşı tebliğinden itibaren bir ay içinde atamaya yetkili amirine
itiraz edebilir. Atamaya yetkili amir, itiraza ilişkin kararlarını iki ay
içinde ilgilisine yazılı olarak bildirir.
Olumsuz Sicilin Etki ve Sonuçları
Olumsuz sicillerin çeşitli etki ve sonuçları vardır:
- Bir defa kademe ilerlemesi ve derece yükseltilmesi için olumlu sicil almış bulunmak gerekir. Olumsuz sicil almış olanların kademe ilerlemesi ve derece yükseltilmesi yapılmaz.
- İki kez üst üste olumsuz sicil alan memurlar başka bir sicil amirinin emrine atanır. Burada da olumsuz sicil almaları halinde memuriyetle ilişkileri kesilerek haklarında, TC Emekli Sandığı Kanunu’nun emeklilikle ilgili hükümleri uygulanır.
- Bir defa kademe ilerlemesi ve derece yükseltilmesi için olumlu sicil almış bulunmak gerekir. Olumsuz sicil almış olanların kademe ilerlemesi ve derece yükseltilmesi yapılmaz.
- İki kez üst üste olumsuz sicil alan memurlar başka bir sicil amirinin emrine atanır. Burada da olumsuz sicil almaları halinde memuriyetle ilişkileri kesilerek haklarında, TC Emekli Sandığı Kanunu’nun emeklilikle ilgili hükümleri uygulanır.
SORU:
Üst üste 2 kez olumsuz sicil almış memur
hakkında hangi işlem başlatılır
a) Devlet
memurluğundan çıkarma b) Başka bir sicil
amirinin emrine atanma
c) Görevden
uzaklaştırma d)
Disiplinsizlik nedeniyle emekliye sevketme
e) Kademe
ilerlemesini durdurma
Soru : Görevden uzaklaştırma ile ilgili
aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A) Görevden uzaklaştırma, hakkında hem disiplin soruşturması
hem de ceza kovuşturması açılan
memur için uygulanabilir.
B) Görevden uzaklaştırılan memurun kadrosu ile ilişiği kesilmez.
C) Görevden uzaklaştırmaya bakanlık veya genel müdürlük müfettişleri de yetkilidir.
D) Görevden uzaklaştırma kararının kaldırılması üzerine, memurun hem kademe ilerlemesi hem
de derece yükselmesi yapılır.
E) Görevden uzaklaştırılan memura aylığı ödenmez.
memur için uygulanabilir.
B) Görevden uzaklaştırılan memurun kadrosu ile ilişiği kesilmez.
C) Görevden uzaklaştırmaya bakanlık veya genel müdürlük müfettişleri de yetkilidir.
D) Görevden uzaklaştırma kararının kaldırılması üzerine, memurun hem kademe ilerlemesi hem
de derece yükselmesi yapılır.
E) Görevden uzaklaştırılan memura aylığı ödenmez.
Müspet Ödevler (Yükümlülükler)
- Anayasa ve Kanunlara Saygılı Davranma (Sadakat) Ödevi (DMK md. 6)
- Hizmeti Kişisel Olarak ve Kesintisiz Bir Biçimde Yürütme Ödevi (DMK md. 99)
- Hiyerarşik Üste Bağlılık ve İtaat Ödevi (DMK md. 11)
- Mal Bildirme Ödevi (DMK md. 14)
- Davranışlarda Özel Bir İtina Gösterme Görevi (DMK md. 8- 9)
- Kıyafet Yükümlülüğü (DMK ek md. 19)
- İkamet Yükümlülüğü (DMK ek md. 20)
- Resmi Belge, Araç ve Gereçleri İade Ödevi (DMK md. 16)
- Hizmeti Kişisel Olarak ve Kesintisiz Bir Biçimde Yürütme Ödevi (DMK md. 99)
- Hiyerarşik Üste Bağlılık ve İtaat Ödevi (DMK md. 11)
- Mal Bildirme Ödevi (DMK md. 14)
- Davranışlarda Özel Bir İtina Gösterme Görevi (DMK md. 8- 9)
- Kıyafet Yükümlülüğü (DMK ek md. 19)
- İkamet Yükümlülüğü (DMK ek md. 20)
- Resmi Belge, Araç ve Gereçleri İade Ödevi (DMK md. 16)
Menfi Ödevler (Yasaklar)
Memurlar, başkaları için mübah ve caiz sayılmış bulunan bazı
davranışlardan kaçınmak zorundadırlar. Bir başka anlatımla, başkaları için caiz
ve mübah sayılan bazı eylem ve davranışlar memurlar için yasaklanmıştır.
Memurlar için geçerli menfi ödevler (yasaklar) şunlardır:
- Başka Bir Görev Alma Yasağı (DMK md. 87- 90)
- Bir Sanat ve Ticaretle Uğraşma Yasağı (DMK md. 28)
- Taraflı Davranma, Siyasi Faaliyette Bulunma ve Siyasi Partilere Girme Yasağı (DMK md. 7)
- Dernek Kurma ve Derneklere Girme Yasağı (AY md. 33)
- Toplu Hareket Yasağı (DMK md. 26)
- Grev Yasağı (DMK md. 27)
- Hediye ve Çıkar Sağlama Yasağı (DMK md. 29- 30)
- Gizli Bilgileri Açıklama Yasağı (DMK md. 31)
- Ayrıldığı Kuruma Karşı Görev Alma Yasağı (2531 sK md. 2)
- Başka Bir Görev Alma Yasağı (DMK md. 87- 90)
- Bir Sanat ve Ticaretle Uğraşma Yasağı (DMK md. 28)
- Taraflı Davranma, Siyasi Faaliyette Bulunma ve Siyasi Partilere Girme Yasağı (DMK md. 7)
- Dernek Kurma ve Derneklere Girme Yasağı (AY md. 33)
- Toplu Hareket Yasağı (DMK md. 26)
- Grev Yasağı (DMK md. 27)
- Hediye ve Çıkar Sağlama Yasağı (DMK md. 29- 30)
- Gizli Bilgileri Açıklama Yasağı (DMK md. 31)
- Ayrıldığı Kuruma Karşı Görev Alma Yasağı (2531 sK md. 2)
MEMURLARIN HAK VE AYRICALIKLARI
Yatay
İlerleme(Kademe İlerlemesi) : Bir devlet memurunun kademede ilerleyebilmesi
için şu üç koşulun bir arada bulunması zorunludur (657 sayılı Kanun md.64).
1- Bulunduğu
kademede en az bir yıl çalışmış olmak,
2- Yıl içinde
olumlu sicil almış bulunmak,
3- Bulunduğu
derecede ilerleyebileceği bir kademenin bulunması
Yatay ilerleme devlet memuruna tanımış mutlak bir hak olup, idarenin
koşulları gerçekleşmiş ise, memurun kademesini ilerletip ilerletmemek konusunda
bir takdir yetkisi yoktur. Yatay ilerleme, hak kazanılan tarihten geçerli olmak
üzere, ayda bir kez alınan toplu onayla yapılır.
Derece
Yükselmesi :Memurun bulunduğu sınıf içinde bir alt dereceden bir üst dereceye
geçmesidir. 657 sayılı Kanunun 68.maddesine göre, derece yükselmesinin şartları
şunlardır:
1- Üst
derecede açık bir kadronun bulunması,
2- Alt derece
içinde en az üç yıl ve bu derecenin üçüncü kademesinde bir yıl bulunmuş olmak.
3-
Yükselinecek derece için (varsa) öngörülmüş koşulları taşımak (örneğin, öğrenim
koşulu gibi)
4- Sicil
bakımından üst dereceye yükselebilecek niteliklere sahip olmak (Her yıl kademe
ilerlemesi için alınan olumlu sicil derece yükselmesi için yeterli olmayıp,
derece yükselmesi için de ayrıca olumlu sicil almış olmak gerekir.)
MEMURLARIN TEMEL HAKLARI
Memurların hak, ödev ve sorumluluklarını belirleyen bütün kurallar,
onların statüsünü oluşturur. Memurların, başta anayasa olmak üzere çeşitli
kanunlarla belirlenmiş haklan bulunmaktadır.
1.
İZİN HAKKI
Memurlar çalışma hayatı içinde çeşitli izinlerden yararlanma hakkına
sahiptir. Bunlar, yıllık izin, mazeret izni, hastalık izni, aylıksız izin olmak
üzere dört kategoride toplanmıştır.
a) Yıllık İzin: Her memurun yılda 20 ila 30 gün süre ile dinlenme izni
vardır. Yıllık izin süresi, hizmeti bir yıldan on yıla kadar (on yıl dâhil)
olanlar için 20 gün, hizmeti on yıldan fazla olanlar için 30 gün olarak
belirlenmiştir. Zorunlu hallerde bu sürelere gidiş ve dönüş için ve en
çok ikişer gün eklenebilir. Yıllık izinler, amirin uygun bulacağı zamanlarda,
toptan veya ihtiyaca göre parça parça kullanılabilir. Birbirini izleyen iki
yılın izni bir arada verilebilir
b) Mazeret İzni: Mazeret izinlerini, "amirin takdirine
bağlı" ve "amirin takdirine bağlı olmayan" izinler olarak iki
grupta toplamak mümkündür. Amirin takdirine bağlı mazeret izinleri, bir yıl
içinde toptan veya parça parça olarak, mazeretleri nedeniyle, amirinin
"muvafakati" ile verilen izinlerdir. Bu tür mazeret izinlerinin
süresi 10 gündür. Zaruret halinde buna on gün daha eklenebilir. Ancak eklenen
bu izin, memurun yıllık izninden düşülür.
Amirin takdirine bağlı olmayan mazeret izinleri de, doğum, evlenme ve
ölüm olaylarında verilen izinlerden oluşmaktadır. Kadın
memura, doğum yapmadan önce 8 hafta ve doğum .yaptığı tarihten itibaren 8 hafta
olmak üzere toplam 16 hafta süre ile aylıklı izin verilir. Memurlara bir
yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri için günde toplam bir buçuk saat süt
izni verilir.
Ayrıca erkek memura, karısının doğum yapması sebebiyle
isteği üzerine üç gün; yine memura isteği üzerine, kendisinin veya çocuğunun
evlenmesi, annesinin babasının, eşinin, çocuğunun veya kardeşinin ölümü halinde
beş gün izin verilir.
c) Hastalık İzni: Memurlara hastalıkları halinde, verilecek
raporlarda gösterilecek lüzum üzerine, aylık ve özlük haklarına
dokunulmaksızın on yıla kadar (on yıl dâhil) hizmeti olanlara altı aya kadar;
on yıldan fazla hizmeti olanlara on iki aya kadar; kanser, verem ve akıl
hastalıkları gibi uzun süreli bir tedaviye ihtiyaç gösteren hastalığa
yakalananlara on sekiz aya kadar izin verilir.
d) Aylıksız
İzin: Memurun bakmaya mecbur olduğu veya memur refakat etmediği takdirde
hayatı tehlikeye girecek ana, baba, eş ve çocukları ile kardeşlerinden birinin
ağır bir kaza geçirmesi veya önemli bir hastalığa tutulmuş olması hallerinde,
bu hallerin raporla belgelendirilmesi şartıyla, memurlara, istekleri üzerine en
çok altı. aya kadar aylıksız izin verilebilir. Aynı şartlarda bu süre bir
katına kadar uzatılabilir.
Ayrıca doğum yapan memura, isteği üzerine, en çok 12 aya;
yetiştirilmek üzere (burslu gidenler dâhil) yurt dışına gönderilen memurlarla,
yurt içine veya yurt dışına sürekli görevle atanan memurların eşlerine, her
defasında bir yıldan az olmamak üzere en çok 8 yıla kadar aylıksız izin
verilebilir.
Muvazzaf askerliğe ayrılan memurlar, askerlik süresince, görev yeri
saklı kalarak aylıksız izinli sayılırlar.
2.
AYLIK VE YOLLUK HAKKI
Aylık, memurun çalışmasının karşılığı elde ettiği mali bir haktır.
Memurların aylıkları, her ayın on beşinde peşin olarak ödenir. Ayrıca
memurlara, yurt içinde ve yurt dışında geçici olarak görevlendirilmeleri veya
görev yerlerinin değiştirilmesi durumunda ilgili mevzuat uyarınca yolluk
ödenir.
3
MEMURLARIN SOSYAL HAKLARI
Memurlara, aylık haklarının yanında, yasalarda öngörülen miktarlarda
"aile yardımı", "doğum yardımı", "ölüm yardımı"
ve "tedavi yardımı" gibi ödenekler de verilmektedir.
4.
EMEKLİLİK HAKKI
Emeklilik, memurlar için bir haktır. Memurlar, yaş haddi, malullük ve
idarenin isteği üzerine emekli olurlar. Memurlar, belirli bir yaş sınırına
ulaşınca emekliye ayrılırlar. Genel olarak memuriyette emekliye ayrılma yaşı
65'tir. Bazı memuriyetlerde bu yaş haddi daha düşük düzeyde tutulduğu gibi,
bazılarında ise biraz yüksektir. Örneğin, üniversite öğretim üyelerinin yaş
haddi 67 olarak tespit edilmiştir.
Her ne sebeple olursa olsun, bir sakatlık ya da tedavisi imkânsız
hastalıktan dolayı görevini yapamayacak duruma düşen memurlar,
"malul" sayılırlar ve haklarında "malullük sebebiyle emeklilik"
işlemleri uygulanır.
Emekli olan memura, emekli ikramiyesi ile ölünceye kadar emekli maaşı
ödenir.
Devlet memurluğundan çıkarma cezası, amirlerin bu yoldaki
isteği üzerine, memurun bağlı bulunduğu kurumun yüksek disiplin kurulu karan
ile verilir.
İki türlü disiplin kurulu vardır. Bunlardan biri, her ilde ya da
bölgede bulunan "disiplin kurulu";
diğeri ise her kurumun merkezinde bulunan "yüksek
disiplin kurulu"dur.
Disiplin kurullarının, Önerilen cezadan başka bir ceza tayin etme
yetkisi yoktur, cezayı kabul veya reddeder. Verilen kararın disiplin kurulu ya
da yüksek disiplin kurulu tarafından reddedilmesi halinde, atamaya yetkili
amirler 15 gün içinde başka bir disiplin cezası vermekte serbesttirler
(md.126).
Disiplin cezalan, verildiği tarihten itibaren hüküm ifade
eder ve derhal uygulanır. Aylıktan kesme cezası, cezanın veriliş tarihini takip
eden aybaşında uygulanır.
Kendilerine disiplin cezası olarak aylıktan kesme veya kademe
ilerlemesini durdurma cezası verilenler, valilik,
büyükelçilik, müsteşar, müsteşar yardımcılığı, genel müdürlük, genel müdür
yardımcılığı ve daire başkanlığı görevlerine atanamazlar.
Disiplin cezalan, memurun siciline işlenir. Devlet memurluğundan
çıkarma cezasından başka bir disiplin cezasına çarptırılmış memur, uyarma ve kınama cezalarının uygulanmasından beş yıl,
diğer cezaların uygulanmasından on yıl sonra atamaya yetkili amire başvurarak,
verilmiş olan cezaların sicil dosyasından silinmesini isteyebilir.
Memurun, bu süreler içindeki davranışları, söz konusu talebi haklı kılacak
nitelikte görülür ise, isteğinin yerine getirilmesine karar verilerek bu karar
sicil dosyasına işlenir. Kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının sicilden
silinmesinde, disiplin kurulunun da görüşü alınır.
DİSİPLİN CEZALARINA İTİRAZ
Disiplin cezalarına karşı itiraz iki grupta ele alınabilir.
a) Disiplin amirleri
tarafından verilen uyarma ve kınama cezalarına karşı itiraz, varsa bir üst disiplin
amirine, yoksa disiplin kurullarına yapılabilir.
b) Aylıktan kesme, kademe
ilerlemesinin durdurulması ve devlet memurluğundan çıkarma cezalarına karşı
idari yargı yoluna başvurulabilinir.
Disiplin amirleri ve disiplin kurulları tarafından verilen disiplin
cezalarına karşı yapılacak itirazlarda süre, kararın ilgiliye tebliğ tarihinden
itibaren 7 gündür. Bu süre içinde itiraz edilmeyen disiplin cezalan kesinleşir.
Kademe ilerlemesi durdurulan memurlar Daire başkanlıklarına atanamaz.
İtiraz halinde, itiraz mercileri karan gözden geçirerek verilen cezayı
kabul edebilir, hafifletebilir veya tamamen kaldırabilirler. İtiraz edilmeyen
kararlar kesin olup, bu kararlar aleyhine idari yargı yoluna başvurulamaz.
Çekilme: Devlet memuru bağlı olduğu kuruma yazılı olarak
müracaat etmek suretiyle memurluktan çekilme isteğinde bulunabilir.
Mezuniyetsiz veya kurumlarınca kabul edilen mazereti olmaksızın görevin terk
edilmesi ve bu terkin kesintisiz 10 gün devam etmesi halinde, yazılı müracaat
şartı aranmaksızın, çekilme isteğinde bulunulmuş sayılır.
Çekilmek isteyen memur yerine atanan kimsenin gelmesine veya çekilme
isteğinin kabulüne kadar görevine devam eder. Yerine atanan kimse bir aya kadar
gelmediği veya yerine bir vekil atanmadığı takdirde, üstüne haber vererek
görevini bırakabilir.
Olağanüstü hal, sıkıyönetim, seferberlik ve savaş
hallerinde veya genel hayata müessir afetlere uğrayan yerlerdeki Devlet
Memurları yerine atanacaklar gelip işe başlamadıkça görevlerini bırakamazlar.
a) Kanun hükümlerine göre memurluktan çıkarılması;
b) Memurluğa alınma şartlarından her hangi birini taşımadığının
sonradan anlaşılması veya memurlukları sırasında bu şartlardan her hangi birini
kaybetmesi;
c) Memurluktan çekilmesi;
ç) İstek, yaş haddi, malüllük ve sicil sebeplerinden biri ile emekliye
ayrılması;
d) Ölümü;
hallerin de memurluğu sona erer.
* GÖREVDEN
UZAKLAŞTIRMA memuriyeti
sona erdirmez
Soru : Görevden uzaklaştırmayla ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi
yanlıştır?
A) Hakkında disiplin soruşturması
açılmış bir memur görevden uzaklaştırılabileceği gibi hakkında
ceza kovuşturması açılan bir memur da görevden uzaklaştırılabilir.
B) Görevden uzaklaştırmaya bakanlık veya genel müdürlük müfettişleri de yetkilidir.
C) Görevden uzaklaştırılan memurun kadrosu ile ilişiği kesilmez.
D) Görevden uzaklaştırma kararının kaldırılması üzerine memurun hem kademe ilerlemesi hem
de derece yükselmesi yapılır.
E) Görevden uzaklaştırılan memura görevden uzaklaştırıldığı dönemde hiç maaş ödenmez.
ceza kovuşturması açılan bir memur da görevden uzaklaştırılabilir.
B) Görevden uzaklaştırmaya bakanlık veya genel müdürlük müfettişleri de yetkilidir.
C) Görevden uzaklaştırılan memurun kadrosu ile ilişiği kesilmez.
D) Görevden uzaklaştırma kararının kaldırılması üzerine memurun hem kademe ilerlemesi hem
de derece yükselmesi yapılır.
E) Görevden uzaklaştırılan memura görevden uzaklaştırıldığı dönemde hiç maaş ödenmez.
Soru
: Adaylık süresi içinde görevline son
verilen memur kaç yıl süreyle devlet memurluğuna alınamaz?
A)
1 yıl B)
2 yıl C) 3 yıl D)
4 yıl E)
5 yıl
Soru : Bulunduğu yerden başka yere göreve atanmış
olan memur, kaç gün içinde o yere hareket etmek zorundadır?
A)
3 B)
5 C)
10 D) 15 E)
20
Aşağıdaki ifadelerden hangisi
yanlıştır?
A) Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlar affa uğramış olsalar bile memuriyete engeldir.
B) Para cezasına çarptırılan bir kişi memur olma koşulunu yitirmiş sayılmaz.
C) Genel af mahkumiyeti bütün sonuçları ile ortadan kaldırır.
D) Çifte vatandaşlık memuriyete engeldir.
E) Şartla salıverilen ancak henüz vesayet altında bulunan sınırlı ehliyetsiz kişi vesayet süresi bitmeden devlet memurluğu yapamaz.
A) Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlar affa uğramış olsalar bile memuriyete engeldir.
B) Para cezasına çarptırılan bir kişi memur olma koşulunu yitirmiş sayılmaz.
C) Genel af mahkumiyeti bütün sonuçları ile ortadan kaldırır.
D) Çifte vatandaşlık memuriyete engeldir.
E) Şartla salıverilen ancak henüz vesayet altında bulunan sınırlı ehliyetsiz kişi vesayet süresi bitmeden devlet memurluğu yapamaz.
Soru : Kadın memurlara verilen doğum izni süresi ne kadardır?
A) 8 hafta B) 6 ay C)
1 ay D) 16 hafta E) 1 hafta
Soru : DMK'da devlet memurlarının ikamet yerleriyle
ilgili nasıl bir düzenleme bulunmaktadır?
A) Köylerde görev yapan memurlar illerde oturmalıdır.
B) Görev yaptıkları kurum ve hizmet birimlerinin bulunduğu yerleşme merkezlerinde ikamet etmeleri esastır.
C) Mücavir alanlarda ikamet etme zorunluluğu yoktur.
D) Sadece büyükelçi ve valinin görev yerlerinde ikamet etmesi zorunludur.
E) Memurun görev yerleri dışında oturması amirinin iznine bağlı değildir.
A) Köylerde görev yapan memurlar illerde oturmalıdır.
B) Görev yaptıkları kurum ve hizmet birimlerinin bulunduğu yerleşme merkezlerinde ikamet etmeleri esastır.
C) Mücavir alanlarda ikamet etme zorunluluğu yoktur.
D) Sadece büyükelçi ve valinin görev yerlerinde ikamet etmesi zorunludur.
E) Memurun görev yerleri dışında oturması amirinin iznine bağlı değildir.
Soru
: Memurlar aşağıdaki şirketlerden hangisine ortak olabilirler?
A) Anonim Şirket
B) Komandit Şirket
C) Kolektif Şirket
D) Adi Şirket
E) Yabancı Sermayeli Şirket
A) Anonim Şirket
B) Komandit Şirket
C) Kolektif Şirket
D) Adi Şirket
E) Yabancı Sermayeli Şirket
Hocam bazı soruların cevapları yok onları da belirtir misiniz lütfen ?
YanıtlaSilKPSS Ders Notları
YanıtlaSilTYT Deneme Sınavları
AYT Ders Notları
PDF İndir
Kitap Cevapları