Sayfalar

9 Aralık 2012 Pazar

MİKRO İKTİSAT 1 TÜKETİCİ TERCİHLERİ VE FAYDA



MİKRO İKTİSAT
İKTİSAT: Toplumların sınırlı kaynakları sınırsız isteklerin karşılanmasında nasıl kullandıklarını inceleyen sosyal bir bilim dalıdır

İKTİSADİ DÜŞÜNCE TARZLARI: 

1)         RASYONEL DAVRANIŞ : Kişinin ihtiyacının ne olduğunu bilmesi farkında olması olarak ta tabir edilebilir mesela ulaşım sorunu yaşayan birinin otomobil almayı düşünmesi bir örnektir

2)      KARAR ALMA: Kişinin düşüncesinin eyleme dönüşmesi mesela araba almayı düşünen kişinin harekete geçip eylemi yerine getirerek arabayı satın alması

3)      MARJİNAL ANALİZ: Kişinin önceki durumuyla sonraki durumu karşılaştırılınca değişen durumdur mesela arabayı alan kişi daha önceki durumuyla şimdiki durumunu karşılaştırdığında marjinal analiz yapmış olur

İKTİSATIN BÖLÜMLERİ

1)      MİKRO İKTİSAT: Tüketicilerin ve firmaların ekonomik davranışlarını; ihtiyaç, fayda, değer, fiyat kavramları ile araştıran iktisat dalıdır. Piyasa türlerini, piyasaların işleyiş mekanizmasını ve farklı piyasa koşullarında firma dengesinin nasıl oluştuğunu da araştırır. Daha basit bir ifadeyle bir şirketin veya tüketicinin kendi iş işleyişi ve dış ekonomik ilişkilerini bireysel olarak inceleyen iktisat dalıdır.

2)      MAKRO İKTİSAT: Ekonominin bütünüyle ilgili incelemeleri kapsamaktadır. “Makro” kelimesi “büyük” anlamına gelmektedir. Makro büyüklükler toplam üretim, toplam istihdam, toplam işsizlik, genel fiyat düzeyi, genel fiyat düzeyinin değişme oranı, ekonominin kalkınma hızı gibi büyüklüklerdir.

3)      POZİTİF İKTİSAT: Pozitif iktisatta iktisadi olaylar ve davranışlar nedir  nasıl olmaktadır incelenir yani para arzı artınca fiyatlar artar kamu harcamaları artınca işsizlik azalır gibi sonuç hükümler

4)      NORMATİF İKTİSAT: Normatif iktisatta ise iktisadi olaylar ve davranışlar ne olmalıdır nasıl olmaktadır bakış açısında incelenir mesala enflasyon kontrol edilmelidir işsizlik azaltılmalıdır

CETERİS PARİBUS: Bir bağımlı değişken birden çok bağımsız değişkene bağlı olduğunda bağımsız bir değişkende nasıl bir değişim meydana geldiğini bilmemiz mümkün olmaz işte sadece bir değişkenin değiştiği ve diğerlerinin sabit kaldığı iktisadın ana teoremine ceteris paribus diyoruz

İHTİYAÇ: Karşılandığında haz ve mutluluk veren karşılanmadığı zaman üzüntü ve acı veren duygudur ihtiyaç 2 gruba ayrılır beslenmek barınmak giyinmek gibi fizyolojik ihtiyaçlar zorunlu ihtiyaçlardır. Maça gitmek sinemaya gitmek balığa gitmek gibi davranışlar ise zorunlu olmayan ihtiyaçlardır
 
İHTİYAÇLARIN ÖZELLİKLERİ
 
1. İhtiyaçlar Şiddet bakımından farklılık gösterir. Bazı ihtiyaçların şiddeti diğer ihtiyaçlara göre daha fazla olabilir. Örneğin; zorunlu ihtiyaçların şiddeti, zorunlu olmayan ihtiyaçlara göre daha fazladır. Su ihtiyacı, tatil ihtiyacına göre şiddet bakımından daha yüksektir. 

2. Tatmin edildikçe ihtiyacın şiddeti azalır. İhtiyaçlar giderildikçe ihtiyacın şiddeti azalır. Örneğin, yemek yedikçe yenilen yemeğin sağladığı doyum azalır.

3. Bazı ihtiyaçlar karşılansa bile giderek şiddeti artar. Bu ihtiyaçlar, alışkanlık yapan varlıklar için geçerlidir. (sigara, alkol, uyuşturucu).

4. İhtiyaçlar veya ihtiyaçları tatmine yarayan araçlar ikame edilebilir.İnsan aynı ihtiyacı birkaç farklı malla karşılayabilir. Örneğin; su ihtiyacı, su yerine kola içilerek de giderilebilir buna İKAME MAL denir


MAL
İnsan gereksinim ve ihtiyaçlarını karşılayan somut varlıklara mal diyoruz.
1)  KULLANIM AMAÇLARINA GÖRE MALLAR

*ÜRETİM MALLARI: Dokuma tezgahı, kömür, elektrik gibi mallara üretim malları denir
*TÜKETİM MALLARI Ekmek çay televizyon buzdolabı gibi mallara tüketim malları denir
      2)   ÇABA HARCANIP HARCANMAMASINA GÖRE MALLAR:
                *EKONOMİK MAL: iktisadi malları elde etmek için bir bedel ödemek gerekir: Serbest malların tersine iktisadi malların bir fiyatı vardır.
                *SERBEST MAL: Serbest mallar, hava gibi insan isteklerine kıyasla fazla olan mallardır
       3)  KULLANIM SÜRELERİNE GÖRE MALLAR:
                *DAYANIKLI TÜKETİM MALLARI: Bazı mallar ise istekleri karşılarken yok olmazlar ve dolayısıyla da isteklerin karşılanmasında bir kereden fazla kullanılırlar. Bu tip tüketim mallarına da dayanıklı tüketim malları denir. Örneğin; buzdolabı,televizyon,çamaşır makinesi.
 
                *DAYANIKSIZ TÜKETİM MALLARI: İsteklerin karşılanmasında sadece bir kere kullanılır. Bu tip tüketim mallarına dayanıksız tüketim malları denir. Örneğin; çilek,muz
 
TAMAMLAYICI MAL : Bazı mallar bir isteğin karşılanmasında çay-şeker, otomobil-benzin örneklerinde olduğu gibi bir arada kullanılırlar. Bu tür mallara tamamlayıcı mallar denir

 
İKAME MAL:  Bazı mallar ise bir isteğin karşılanmasında çay-kahve, tavuk-hindi örneklerinde olduğu gibi birbiri yerine geçebilirler veya kısaca ikame edebilirler. Bu tür mallara ikame mallar denir. Bu tür mal alımınında para ve kişisel tercihte önemlidir. Kimisi hindi sevmez tavuk alır kimisine göre ise kahve pahalı geldiğinden dolayı çay alır

 
FAYDA
 Tüketim sonucu elde edilen doyuma fayda diyoruz faydaya ilişkin 2 önemli teori vardır faydanın ölçülebilirliğini savunan kardinalistler ve faydanın ölçülemeyeceğini fakat sıralanabileceğini varsayan ordinalistler

KARDİNALİSTLERE GÖRE FAYDA ( GASSON-JEWANS-WALRAS)

*Fayda teorik bir ölçü birimiyle ölçülebilir
*Fayda objektif bir kavramdır bireyden bireye değişmez
*Bireylerin tek tek faydası toplam faydaya eşittir
*Birey bir malın tüketimini artırırken tüketeceği her ek birimin kendisine sağlayacağı faydayı esayısal olarak bilir
*Malların tek başına tükettikleri ile birlikte tüketilmeleri  durum. Sağlayacağı fayada aynıdır

TOPLAM FAYDA: Bir malın tüketilmesi sonucu elde edilen tatmindir.

MARJİNAL FAYDA: Tüketilen mal miktarının bir birim değiştirilmesiyle toplam faydada meydana gelen değişmedir.

AZALAN MARJİNAL FAYDA: mikro iktisatın ilk ders konularındandır. ve hatta dersi alan öğrencileri korkutmamak için, ''diyelim karnımız çok acıktı. önce bir dilim ekmek yeriz. fayda maksimumdur. sonra bir dilim daha derken artık doyduğumuz için bundan sonra yediğimiz her dilimin faydası azalır'' gibi ilkokul formatında örneklerle anlatılır. Kısaca Tüketicinin belirli bir maldan belirli bir dönemde kullandığı mal miktarı arttıkça marjinal faydanın giderek azalmasına diyoruz

Bizde şöyle bir örnek vererek açıklayabiliriz sınırsız pizza menüsü aldığınızda ilk başlardaki dilimler harika gelir.daha sonra bi daha bi daha gidip alınır, 14. dilimden sonra pizza görmek istenilmez.12. dilimde doyulmuştur.2 tane de zirve noktası olan yer dediğimiz yerde yenilmiştir.15. dilimden sonra artık keyif de kalmaz vücut almaz,bu saatten sonra içinize aldığınız her pizza dilimi şişmenize midenizin bulanmasına hatta ve hatta kusmanıza neden olacaktır




Kardinal faydacıların ikinci yaklaşımı; ikinci yaklaşım; “Es Marjinal Fayda” ilkesidir. Tüketici dengesinin sağlanması için, ona maksimum faydayı sağlayacak bileşimleri nasıl belirleyecektir?
Bu sorunun cevabı için varsayımlar:

1. Söz konusu dönem için tüketici geliri sabittir.
2. Mal ve hizmet fiyatları sabittir.
3. Tüketici, her mal ve hizmetin faydasını bilmektedir.
4. Tüm mal ve hizmetler için, azalan marjinal fayda ilkesi geçerlidir

Bu varsayımlar altında, tüketici dengesinin saglanması için;  tüketicinin elindeki parayı, çesitli mal ve hizmetler arasında, bunların marjinal faydalarının esitlenecegi biçimde dagıtması gerekmektedir. Böylece, tüketicinin çesitli mallar için harcadıgı son para miktarının sagladıgı faydalar birbirine esti olur. Bu davranıs biçimine, Es Marjinal Fayda Ilkesi denir.

Peki Tüketicimizin sabit bütçesinin 400 birim TL olduğunu varsayalım. Tüketicimizin tükettiği X ve Y gibi her iki malın fiyatı da 50 TL olsun. Her malın tüketiminin artırılması sonucunda her ek birimin vereceği faydanın azalma derecesi aynı olmayacaktır. Tüketimi artırılacak olan bu iki malın marjinal faydalarının azalan değerleri aşağıdaki gibi olsun.

 
 
Tüketicimiz “Homo Economicus”luk varsayımı gereği tüm parasını harcayarak kendisine en yüksek fayda sağlayan mal bileşimini seçmek isteyecektir. Dilerse tüketicimiz sadece tüm parasını bir mala da harcayabilir. Burada birkaç farklı tüketim seçeneğinin vereceği toplam fayda değerlerini araştıralım. 

1- Tüm parasıyla sadece X malı alırsa 8 birim X alabilir. Bu durumda toplam faydası;
110+70+50+40+30+20+9+4=333 birim olur

2- Bu kez tüm parasıyla Y malı aldığını varsayalım. Yine 8 birim Y alabilecektir. Bu durumda toplam faydası;
110+100+80+70+50+40+20+9=479 birim olur. 

3- Bu kez her iki maldan da 4’er birim aldığını varsayalım. Bu durumda toplam faydası;
X için: 110+70+50+40=270
Y için: 110+100+80+70=360
Toplam= 630 olur. Peki tüketicimizin bu bütçesi ile alabileceği en yüksek fayda bu mudur? Tüketicimiz kendisine en yüksek faydayı sağlayan mal bileşiminin hangisi olduğunu nasıl bilebilir? İşte burada Kardinalistler bu durumun “eş marjinal fayda” ile bulunacağını ileri sürerler. Yani tüketici mallara harcadığı son lira ile mallardan sağladığı marjinal faydaları eşitlemişse dengededir ve fayda maksimizasyonunu sağlamıştır (II. Gossen Yasası).  



Bir örnek verelim  
 
 
CEVAP: 2 DONDURMA 4 PASTA


TÜKETİCİ FAZLASI : Tüketcinin belirli miktarda x malı satın almak için ödemeye razı olduğu para miktarı ile fiilen ödediği para miktarı arasındaki farka tüketici fazlası diyoruz mesela ben 1 kilo hamsi almak için ödemeyi planladığım miktar 3 tl ama pazara çıktığımda bakıyorum hamsi 1tl 2tl tüketici fazlası olmakta. ALFREED MARSHAL tarafından bulunmuştur
 

DEĞER PARADOKSU: İktisadın kurucusu babası olan ADAM SMİTH 1776 yılında yayımlanan MİLLETLERİN ZENGİNLİĞİ adlı kitabında bir maldan elde edilen toplam faydayı kullanım değeri bir malın diğer malları satın alma gücündeki değişim denmektedir ADAM SMİTHE göre gerçek hayatta kullanım değeri olan malların değişim değeri yok veya çok azdır mesela su çok yararlı bir şey olduğu halde hiçbirşey satın alamaz ama kullanım değeri hemen hemen hiç olmayan elmasla diğer mallardan fazla miktarda alınabilir 



ORDİNALİST YAKLAŞIMA GÖRE FAYDA

a- Fayda ölçülemez, sıralanabilir.
b- Mallar sağlayacakları faydalar açısından büyüklük - küçüklük sıralamasına sokulabilir. Ancak aralarındaki fark sayısal olarak bilinemez.
c- Fayda objektif değil, subjektif bir kavramdır. Bir malın faydası bireyden bireye farklılık gösterir. 

Ordinalist yaklaşım tüketici dengesinin oluşumunu “sıralama mantığına” dayanan “farksızlık eğrileri” ile açıklamaya çalışır. 

Ordinalist görüşün önde gelen isimleri; Edgeworth, Antonelli ve Fisher’dir.

Ordinalistler tüketici dengesinin oluşumunu farksızlık eğrileri ile incelerler. 


FARKSIZLIK EĞRİSİ:
 
Tüketiciye aynı tatmin düzeyini sağlayan, iki malın değişik tüketim bileşimlerinin geometrik yeridir.
Farksızlık eğrileri ölçülebilir bir tatmin miktarını değil, sadece karşılaştırılabilir bir tatmin düzeyini ifade ederler.

 

 

3- Mal düzleminde her tüketicinin kendi tercih sıralamasını yansıtan sonsuz sayıda farksızlık eğrisi vardır. 

4- Farksızlık eğrileri birbirini kesmezler. Ancak iki malın birlikte kullanılma zorunluluğu yoksa eksenleri 
kesebilirler. 

5- Farksızlık eğrileri negatif eğimlidirler. Çünkü aynı tatmin düzeyinde kalabilmek için bir maldan tüketilen miktar azaltıldığında, diğer malın tüketim miktarı artırılmalıdır. Yani negatif eğimli olmasının nedeni malların birbiri yerine ikame edilmesidir.
 
6- Farksızlık eğrileri orijine göre dışbükeydirler. Bu durum “Azalan marjinal ikame oranı kavramı” ile açıklanabilir. Dışbükeyliğin nedeni; aynı eğri üzerinde kalındıkça tüketilen mallardan birinin miktarı azaltıldığı zaman toplam faydanın azalmaması için diğer mal miktarının artırılması gerekecektir. 


lll


MARJİNAL İKAME ORANI: Tüketicinin farksızlık eğrisi üzerindeki bir noktadan bir başka noktaya geçmesi, elde edilen tatmin aynı kalırken, mallardan birinin miktarının artması birinin miktarının azalması demekti.
Bir malm miktarında meydana gelen azalma tüketicinin tatmininde bir azalma demektir. Eski tatmin seviyesinin korunabilmesi için öteki malm miktarının artması gerekir. İşte bu artan ve azalan miktarlar arasındaki ilişki bizi marjinal ikame haddi kavramına götürmektedir. Aynı fayda düzeyini koruyabilmek için, bir malın bir biriminden vazgeçildiği zaman öteki maldan ikame edilmesi gereken miktarı ifade eden bir kavramdır
   
 
 

 

 

 





2 yorum: